Meral Akşener AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verdiği ‘Abdülhamit’ yanıtında “Oysa dillere destan şanlı tarihimize sahip çıkmanın da, tarihimizden ilham alarak yol yürümenin de tarihe atıf yaparak siyaset dersi vermenin de yolu ilk önce tarihi öğrenmekten geçer. Ama tarih ‘Keşke Yunan galip gelseydi’ diyen Onur Tombaş ve Neslihan Tombaş çifti de, “Erdoğan’ın karşısına 10 kişi de gelse 20 kişi de gelse, dünya da toplansa yine Recep Tayyip Erdoğan seçilecek. Bütün dış düşmanlar Recep Tayyip Erdoğan’ı sevmiyor. Biz bu adamı sevip sahip çıkmamız lazım. Sahip çıkmazsak Türkiye’nin kötüye gideceğini düşünüyorum. AK Parti'nin Atatürkçü olduğu konuşulurken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 10 Kasım'da yaptığı konuşmayla bu konu gündeme bomba gibi düşmüştü. 07 Nisan 2013 Pazar 23:33. CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, düzenlenen yeni yönetmeliklerle kamu kurumlarında “T.C.” ibarelerinin kaldırılmaya başlandığını ifade ederek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a “T.C.’nin her yerden kaldırılması, Türk, Türkiye ve Atatürk adlarının tasfiye edilmesini tasavvur ettiğiniz 09 Mayıs 2019 Perşembe 22:59. AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Uzun zamandır belediye binalarının kapılarında yer almayan T.C. ibarelerinin yeniden asılması riyaklarlıktır" dedi. (Riyakarlık: İkiyüzlülük) "TENCERE TAVA HEP AYNI HAVA". Erdoğan YSK'nın İstanbul kararını protesto edenler için, "YSK kararının Vay Tiền Nhanh. 15 Temmuzun kazananını ve kaybedenlerini tartışıyoruz, 15 temmuz kalkışmasından bu yana… En çok halk tartışıyor. Ve özellikle onları dinliyorum. Herkesin üç maymunu oynadığı sanılan halkın, direncine hayran olmamak elde değildi… İnsan büyük gurur duyuyor. Çevremde, komşu ya arkadaşlık yaptığım, Suriyelililerle konuştuğum vakit çektikleri acıyı tarif edemem… Kimisi öğretmen, kimisi mimar bu insanların vatanlarına duydukları acıyı hissettiğim zaman, ben olsam ne yapardım, sorusunu sordum kendime… Ben olsam alıp başımı başka bir ülkeye gider miydim? Elbette denizi ve doğası güzel olan ülkemin bir başka kentinde yaşamayı çok istiyorum. Fakat öğrendiğim bir şey vardı. Ben Gaziantep’ten asla kopamam… Savaşır mıyım bu kent için, savaşırdım… Ne olacak bir kuru can değil mi? Hangimiz bu dünyaya direk dikeceğiz. Hepimiz bu dünyadan bir gün göçüp gitmeyecek miyiz? O zaman fazla düşünmenin gereği yok.” VATAN SANA CANIM FEDA “ Çünkü gördüğüm eğitimin özü buydu. Vatanı olmayanın hiç bir şeyi olmaz. Vatan topraktır, yuvadır. Bazen olmayan bir ana, bazen olmayan bir babadır vatan….15 Temmuzun kazananı ve kaybedeni demiştik. Kazananları sayıyorum… 1. Millet, 2. TSK, 3. Emniyet, 4. Recep Tayyip Erdoğan, 5. Yaygın ve yerel basın 6. MHP, 7. CHP, 8. Binali Yıldırım 9. Bekir Bozdağ ve diğer adı duyulmamış gizli kahramanlar… Dahası hepimiz!Neden Millet; Çünkü her şey rağmen direncini ortaya koydu. Korkmadı, sokaklara taşındı. Demokrasisine sahip çıktı. Bunun sıradan bir olay olmadığını bunu yapanların ülkeye büyük düşmanlık yaptıklarını, yapacaklarını Türk Silahlı Kuvvetleri; Askerler kendi içine sızmış, asker üniformasına, şu ya da bu şekilde sahip olmuş kişileri zaten kendi aralarında yakinen tanıyorlardı. Yurtta Sulh konseyi adı altında kalkışma yapanlar, TSK nin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk sevgisini, saygısını bildikleri için darbede onlar da varmış, algısı yaratan bir senaryo hazırlamışlar. Ama tutmadı. Atatürkçü askerler, kalkışmayı püskürtmekte ellerinden geleni yaptılar. Askerlerimizin kurucu temel değerleri çok sağlamdır. TSK böyle bir oyuna ve tuzağa düşmeyecek kadar akıllı ve iradelidir. Demokrasiye saygılıdırlar ve artık o devirlerin çok geride kaldığını düşünüyorlar. TSK bizim geleceğimizdir. Bu durum onları zayıflatmadı aksine daha da güçlendirdi. Çünkü urlarından, irinlerinden arındı. Şu anda tertemiz bir TSK karşımızda duruyor. Yorgun ama daha güçlüler…Bizim bundan sonra yapacağımız en akıllı şey onların moral ve motivasyonunu güçlü tutmaktır. Onlara hak ettikleri saygıyı Emniyet Güçlerimiz; Çok şehit verip, başarılı olan emniyet güçlerimiz, askerlerimizle karşı karşıya gelmesine rağmen çok akıllı davranıp, içinde gizlenen hainlere rağmen, Türkiye’nin aydınlık bir güne ulaşmasında etkili Recep Tayyip Erdoğan; En büyük tuzaklardan birisi de sayın cumhurbaşkanına kuruldu. Onun kaçmayacağını dik duruşunu bildikleri halde, yurt dışı kaynaklı haber siteleri “ kaçtı” diye haber yaptı. Oysa o kaçmayı bırakın, halka seslendi ve işgal edilme provaları diye korkusuzca görevinin başında durdu. Batılı çok ciddi haber kanalları “Recep Tayyip Erdoğan’ın sığınma talebinde bulunduğunu söyleyerek, darbenin nereden nasıl yönetildiği hakkında bize önemli ip uçları verdi. Fetö terör örgütünün çatısının, ABD ile AB bağlantılı olduğunu görüyoruz. Hatta darbenin başarısız olduğunu görünce CİA şefinin yurt dışına kaçtığını söylüyor, güvenilir kaynaklar. Buralardan bakınca sayın Recep Tayyip Erdoğan, günün kazananlarından… Şeytan eşer, kendi düşer imiş… Gömmek istedikleri kişiyi daha da güçlendirdiler. Ne diyelim, ilahi adalet dedikleri şey bu olsa yaygın ve yerel basın; Günün şaşmaz kahramanları idiler… Gaziantep basını ise Gaziantep’e yakışır bir duruş sergiledi. Herkesin yüreğine Milliyetçi Hareket Partisi; Darbenin hükümete karşı imiş gibi gösterilmeye çalışıldığı anlarda, aslında millete olduğunu ilk anlayanlardan oldukları için, demokrasinin yanında oldukları için…Neden, Cumhuriyet Halk Partisi; Demokrasinin yanında duruş sergilediği için… Milletle beraber oldukları için…Neden, Binali Yıldırım; Cesurca çıkıp, demokrasi dışı güçlere karşı halkı uyardığı ve kalkışmanın tehlikesine karşı halkı bilinçlendirdiği için, en önemlisi duruşu Bekir Bozdağ; O da sayın başbakan gibi yürekli bir duruş sergilemiştir. Açıkçası bazıları hele durum netleşsin de ben ortaya öyle çıkayım dedikleri saatlerde o gayet korkusuzca temmuzun kazananı; Türk milleti, Türk demokrasisi...Kaybedeni, İçimizdeki hainler ile bilinen, yurt dışı kaynaklı düşmanlar…Haydi itiraf edin, bir kez daha düşünün, DIŞ DÜŞMANLAR kiminle karşı karşıya kaldığınızı… Dize gelin! Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti 7. Olağan Manisa, Aydın, Mardin, Adıyaman, Kilis, Bingöl, Bitlis, Elazığ, Muş il kongrelerine Vahdettin Köşkü'nden canlı bağlantıyla katıldı. Erdoğan'ın gündeminde CHP teşkilatlarında yaşanan tecavüz ve taciz vakaları vardı. Erdoğan, CHP'yi çalkalayan olaylara ilişkin 56 gündür sessiz kalmasını eleştirdi. "Tecavüzesusma" sayfasında Kılıçdaroğlu'nun sessizliği sayaç ile gösterildi Öte yandan internette "tecavüzesusma" başlıklı sayfa açıldı. Kılıçdaroğlu'nun sessizliği sayaç ile gösterildi. CHP'deki tecavüz olaylarının anlatıldığı sayfada, konuya ilişkin bazı partili isimlerin açıklamalarına yer verilirken Kılıçdaroğlu'nun sessizliğine dikkat çekildi. Erdoğan, konuşmasında, "AK Parti, milletin kurduğu bugüne kadar da milletin getirdiği bir partidir." diyerek, "AK Parti hiçbir zaman sadece seçimden seçime millete giden, insanların kapısın çalan bir parti olmadı." şeklinde konuştu. "Biz yılın 365 gününü, günün 24 saatini milletimizin hizmetine adayan bir partiyiz." ifadesini kullanan Erdoğan, "Biz şartlar ne olursa olsun milli iradeye bağlılığımızı sürdüren bir kadroyuz." dedi. Erdoğan, "İnşallah şubat ayı sonuna kadar tüm il kongrelerimizi bitirerek, 7. Olağan Büyük Kongremiz öncesi hazırlıklarımızı tamamlamayı hedefliyoruz." ifadesini kullandı. "Milletimize her alanda Cumhuriyet tarihinde yapılanların katbekat üstünde hizmetler götürerek bu mücadeleyi yürüttük." diyen Erdoğan, "Ülkemizin bugünkü fiziki çehresinin sembolü olan eserlerin önemli bir bölümünü biz inşa ettik." şeklinde konuştu. "Ekonomide güçlü bir yükseliş için gereken reformları yürütüyoruz" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimizin her bir ferdine daima yanında olduğumuzu gösterecek pek çok programı hayata geçirdik." dedi. Erdoğan, "Ekonomide güçlü bir yükseliş için gereken reformları yürütüyor, geliştirdiğimiz politikaları kararlılıkla uyguluyoruz." ifadesini kullandı. "Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden ticarete her alanda bu yeni sürece uygun atılımlar içerisindeyiz." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizin potansiyelini yatırım, üretim, büyüme, istihdam ve ihracat odaklı bir yaklaşımla harekete geçiriyoruz." şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Demokrasi üzerinden eleştiri yönetenler, kuyrukları sıkıştığında demokrasi adına en utanç verici pratiklere imza atmaktan çekinmiyorlar. Çünkü bunlar için demokrasi kendi çıkarlarına hizmet ettiği sürece yücedir." ifadelerini kullandı. Erdoğan, "Türkiye'nin bölgesel ve küresel gücü yükseldikçe, ülkemize yönelik saldırıların da arttığı bir gerçektir." dedi. "Tarihi mücadelenin en zorlu kısımlarını geride bıraktık" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tarihi mücadelenin en zorlu kısımlarını geride bıraktık, bundan sonra ektiğimiz tohumların hasılatını toplama vaktidir." şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizin ve milletimizin geleceği için vizyonu, hedefleri, projesi olan tek parti biziz. Diğerleri 18 yılın sonunda bizim yaptıklarımızı tartışmanın ötesinde yeni bir şeyi söylemenin hala çok uzağındalar." ifadelerini kullandı. "2023 seçimleri ülkemiz için tarihi bir dönüm noktasında yaşanacak" "Şimdi önümüzde 2023 seçimleri var. Elbette her seçim önemlidir ve ülkenin sonraki adımları bakımından kritik öneme sahiptir." diyen Erdoğan, "2023 seçimleri, ülkemiz için tarihi bir dönüm noktasında yaşanacaktır." şeklinde konuştu. Erdoğan, "Artık bölgemizde tabii kaynakların kolayca yağmalanması için rahatça iç savaşlar çıkartılamıyor, terör olayları körüklenemiyor." ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu'nun 'CHP'deki taciz ve tecavüz' sessizliğine tepki Son 18 yılda Türkiye'nin kalkınması yolunda büyük mücadeleler sonucunda elde edilen kazanımlara göz dikenlerin pervasızlıklarının arttığına değinen Erdoğan, şunları söyledi "Kendi partilerinin bünyesini örümcek ağı gibi saran taciz, tecavüz, hırsızlığın üzerini öreterek güçlerini korumak isteyenleri milletimiz çok iyi görüyor. CHP'nin başındaki zat 56 gündür sessiz. Niye konuşmuyor? Neden bunlarla ilgili işlem yapmıyor? Biz bu saldırıların önünü milletimize doğruları anlatarak kesmezsen işin nereye varacağını göremeyiz. Karşımızdakiler milletimize sürekli yalan, iftira ve çarpıtmalarla giderken biz parti binalarında oturursak o mermer delinir." sevmez ama saygı duyuyor o kesin. hala tüm külliye'de atatürk resimleri mevcut. bir program yapıldığında gazi mustafa kemal diye kendisinden bahsediliyor. muhtemelen atatürkü bu milletin liderliğini yapmış büyük bir önder olarak görüyor. benim gördüğüm bu. sevgisini saygısını bilmem de, daha önceki 10 cumhurbaşkanı gibi atatürk sevgisinin ekmeğini bir şekilde yediği kesin. sevmez de saymaz da ama en iyi yaptığı şeyi yapar takiye...atatürk'ü sevenlerin oy ve desteği için atatürkçü olur ama bunlar hep ucuz numaralardır. asla samimi kendi ve çıkarları dışında hiçbirşeyi sevmeye müsait değil... bana kalırsa ne sevmiyor. fakat atatürk'ü bu milletin dokunulmayacak/dokunulamayacak bir değeri olarak görüyor. bu nedenle fazla irdelemiyor. hem, sevmediğini gösterirse çok büyük tepki çekeceğinin farkında. ayrıca, atatürk'ü sevmek bu ülkenin insanının bir normali sayılır. neden durduk yere oy kaybedesin ki? son olarak, ortada atatürk gibi sağlam bir figüre laf atmaktansa, ortada mis gibi atatürk'ün partisini devralmış, her hafta ayrı bir gaf yapan kılıçdaroğlu var... bence en başta nefret ediyordu ancak daha sonra bu nefret azaldı ve yerini saygıya bıraktı. erdoğanın laiklik karşıtı söylemleri mısır’a laiklik tavsiye etmesine evrildiyse biraz olsun değerini anlamış demektir. atatürk’ün askeri kişiliğine saygı duyuyor. siyasi kişiliğini sevmiyor saygı da duymuyor. saygıya dönüştü diyen yazarlar gördü bu gözler. arkadaşlar siyasal islamın yetişme ve yeşerme ortamında atatürk’e cumhuriyete devrimlere ve yeniliklere yer yoktur. üstelik iki ayyaştan tut da çeşit çeşit diktatöre kadar söylemleri olmuştur yıllar içersinde. sık sık yapmaz ara ara yapar ki temelini oluşturan kemik kitle bir argüman olarak sürekli siyasal islama hizmet etsin. yok askeri yönü yok siyasi yönü yok önceden sevmezdi şimdi sever sevmese de saygı duyar geçiniz. siyasal islamın bir numaralı düşmanı örneğin papa değil atatürk’tür. bunu kendinden baska kimse bilemez. ama saygı duyduğu kesin. öyle olmasa şu anki konumu elde edemezdi. sevmiyor ama linçten korktuğu için o mevzulara girmiyor. kadir popcorn ne kadar seviyorsa o da o kadar seviyor 1 yanıt daha seçim öncesinde strateji belirlemek için anket çalışması yapan chp’nin katılımcılara sorduğu sorudur. recep tayyip erdoğan neden bu kadar seviliyor merak etmişler ve cevap “kendimize yakın bulduğumuz için” çıkmış. yani seçmen akp’den bağımsız olarak tayyip erdoğan’ı kendisine yakın bulduğu için seviyormuş. öfkeli, küfürbaz, kendinden olmayanı sevmeyen, kavgacı, kendisi, hısım akrabası için torpil peşinde koşan, çok bağırıp az iş yapan türk insanının tayyip erdoğan’ı sevmesini ben anlıyorum da bunu chp’nin 10 yılın ardından bir anketle görmesi beni daha çok şaşırttı. bunu bile bile hala kemal kılıçdaroğlu’nu “dürüst lider” olarak pazarlamaya çalışmaları ise daha da madem anketi yapıp gerçekleri gördünüz, gelin bu seçimlerde bana kulak verin ve “donunuza kadar alacağım”, “biraz da biz yiyelim”, “müdür bu buna konuşun” türü bir sloganla inin meydanlara, mitinge gelenlerin gözlerinin içine bakarak “ne o? söylediklerimi anlamadınız mı? silkeleyeceğim lan sizi!” diye bas bas bağırın. oy oranınız %7-15 arasında artmazsa gelin suratıma tükürün. tayyip erdoğan neden seviliyormuş, arkadaşım adam milleti azarladıkça, geri kalan kısmı acayip eğleniyor lan. bir azar sonrası kıraathaneye git de kendi gözlerinle gör, “nasıl koydu lafı ama!” diye eğleşen insanları. burası neresi bilemedim. anket sorusu..seni neden sevmiyorlar kuzum, sen asıl buna kafa yor, kaçma... diye yanıtlanmalıdır.. "müslümanlığını iyi sergilediği, partisinin propagandasını iyi yaptığı ve chp'ye karşı yönlendirici-dize getirici tutumundan dolayı" diyerek cevaplanabilecek soru. ciddi merak konusu. yalnızca seven kitlenin kendi kendini hayrete düşürerek sorduğu soru.bkz tamam aga seviyorum da neden? şşş! gizleyin kendinizi. onu sevmek iğrenilesi bir durum. çok da ayıp ayrıca. dindar bir kereo. namaz falan kılıyor yani, oruç da tutuyordur kesin; nasıl sevek? "neden sevilmiyor?" diye soraydınız eyiydi. lakin bilmem kaç bin sayfanın tek bir soru altına yığılması hoş olmazdı elbette. acun utanmıyor ama. acun ılıcalı utanmıyor onu ismini anmadıklarımız sevdiğini söylemekten. saklamıyor. üstelik akp'ye oy vermiş. çok şaşırdık bütün çağdaş kesimlerce. başarılıydı çünkü acun. zeki gibiydi sanki de değilmiş meğer. sezen'i sildik. seni de siliyoruz acun. biz öyleyiz. uzaylı da olsa akp'liyse insan değildir?! ağla bakiim acun... aferin. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. Recep Tayyip Erdoğan haberleri sayfasında Recep Tayyip Erdoğan hakkında son dakika haberler ve güncel bilgiler bulunmaktadır. Toplam 106439 Recep Tayyip Erdoğan haberi, videosu, fotoğrafı ve yazar yazısı yer almaktadır. Geçmişte ve bugün yeni yayımlanan son durum gelişmeleri ile pek çok haber sayfamızdan takip Tayyip Erdoğan26 Şubat 1954 yılında doğan Recep Tayyip Erdoğan, aslen Rizelidir. 1965 yılında Kasımpaşa Piyale İlkokulu’nda okuyan Erdoğan lise yıllarını da 1965 yılında Fatih’te bulunan İstanbul İmam Hatip Lisesi’nde geçirdi. Aynı zamanda lise yılları boyunca Çamlıaltıspor’da amatör olarak futbol oynamıştır. İmam hatip mezunlarının üniversiteye girme konusunda uygulanan kısıtlamaların olduğu dönemlerde liseyi dışarıdan bitirme sınavlarına girerek fark derslerini verdi ve 1973 Ekim'inde Eyüp Lisesi'nden mezun olarak ikinci bir lise diplomasını da aldı. Aynı yıl üniversite öğrenimi görmek üzere Marmara Üniversitesi İktisadî ve Ticarî Bilimler Fakültesi'ne yıllarında İETT'de geçici işçi statüsüyle işe girdi. Futbol hayatına üniversite yıllarında da devam eden Erdoğan, çalıştığı kurumun futbol takımında da futbolculuk yapmaya devam edecektir. 18 Haziran 1981 tarihinde istifa mektubuyla İETT'deki görevinden ayrıldı. 1981 yılında üniversiteden mezun yıllarından itibaren siyasetle iç içe yaşayan Erdoğan bu yıllarda politikaya adım atmış, memleket meseleleri ve toplumsal olaylarla ilgilenmiştir. Lise ve üniversite yıllarında Milli Türk Talebe Birliği kollarında görev alan Recep Tayyip Erdoğan, 1976 yılında MPS Beyoğlu Gençlik Kolu Başkanlığı'na ve aynı yıl MSP İstanbul Gençlik Kolları Başkanlığı'na seçilmiştir. 1980 yılına kadar görevini devam ettirip ve aynı yıl siyasi partilerin kapatıldığı 12 Eylül döneminde, özel sektörde müşavirlik ve üst düzey yöneticilik yapmıştır. Milli Selamet Partisi’nin 12 Eylül Darbesi sonrasında kapatılmasına kadar bu görevini sürdüren Erdoğan, 1982 Mart'ında zorunlu askerlik görevini gerçekleştirmek üzere görevden Haziran 1983'te kurulan Refah Partisi ile siyasete geri döndü ve 1984 yılında Beyoğlu ilçe başkanı oldu. 26 Mart 1989'daki yerel seçimlerde Beyoğlu belediye başkan adayı oldu. Elde ettiği oy oranıyla Sosyaldemokrat Halkçı Parti adayı Hüseyin Aslan'ın gerisinde kalarak belediye başkanı seçilemedi ve sonuç birleştirme tutanaklarında usulsüzlük olduğunu öne sürerek sonuçlara itiraz etti. Dönemin İlçe Seçim Kurulu Başkanı 2. Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi Nazmi Özcan'a hakaret ettiği gerekçesiyle 18 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandı. Davanın duruşmalarına katılmayan Erdoğan hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkarıldı. 1 ay süreden sonra 27 Nisan günü tutuklandı ve bir hafta kadar Bayrampaşa Cezaevi'nde kaldıktan sonra 500 bin tl kefaletle serbest Mart 1994 yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, dönemin sorunlarını ele alarak İstanbul’da ki su sorununu, yeni boru hatlarının döşenmesiyle; su sorununu dönemin en modern geri-dönüşüm tesislerinin kurulmasıyla çözümledi. Kariyerine başarı katacak birçok proje geliştirerek Türkiye’nin belediyecilik tarihine yeni bir boyut getiren Erdoğan, halkın gözünde de büyük bir güven kazandı. Recep Tayyip Erdoğan 12 Aralık 1997’de Siirt’te halka hitaben yaptığı konuşama da Millî Eğitim Bakanlığı tarafından öğretmenlere tavsiye edilen ve bir devlet kuruluşu tarafından yayınlanan kitaptaki şiiri değiştirerek okuduğu gerekçesiyle hapis cezasına mahkûm edildi ve görevine son verildi. 4 ay boyunca kaldığı cezaevinden çıkarak, halkın ısrarlı talebi ve gelişen siyasal olaylar nedeniyle 2001 de arkadaşlarıyla birlikte Adalet ve Kalkınma Partisi’ni kurdu ve kurucuların ortak kararıyla Ak Parti’nin kurucu genel başkanı güvenini kazanan Ak parti kuruluşunun ilk yılında büyük bir başarı elde etmiş ve 2002 yılı genel seçimlerinde üçte ikiye yakın parlamento çoğunluğuyla tek başına iktidara taşımıştır. 15 Mart 2003 tarihinde Başbakanlık görevi üstlenen Recep Tayyip Erdoğan, hayati öneme sahip birçok projeyi uygulamaya koymuştur. Getirilen çözümlerin başında, ülke ekonomisi ve toplum psikolojisini olumsuz yönde etkileyen ve on yıldır çözülemeyen enflasyon kontrol altına alınarak, itibarını yeniden kazanan Türk Lirası'ndan 6 sıfır atılıp, devletin borçlanma faiz oranları aşağı çekildi, kişi başına düşen gelirde artış görüldü. Hızla artan baraj, konut, okul, yol, hastane ve enerji santrali hizmete Tayyip Erdoğan, 22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde % oy alarak kazanan Ak Parti’nin Genel Başkanı olmuş ve Türkiye Cumhuriyeti’nin 60. Hükümeti’ni Haziran 2011 seçimlerinden de daha büyük bir başarı elde ederek % oy aldı ve 61. Hükümeti Ağustos 2014 Pazar günü, Türk siyasi tarihinde ilk kez doğrudan halkın oylarıyla ve ilk turda 12. Cumhurbaşkanı 4 Temmuz 1978 günü verdiği bir konferansta tanıştığı 1955 doğumlu Emine Erdoğan ile evlenmiştir. Emine Erdoğan ile Recep Tayyip Erdoğan'ın Ahmet Burak ve Necmettin Bilal isminde iki oğlu, Esra ve Sümeyye isminde iki kızı bulunmaktadır.

recep tayyip erdoğan neden atatürkü sevmiyor