Vay Tiền Nhanh. Alıntı Misafir adlı kullanıcıdan alıntı islam dininin yasakladığı davranışlar 1. DİNİMİZİN SAKINMAMIZI İSTEDİĞİ BAZI KÖTÜ DAVRANIŞLAR Yalan Söylemek ve Hile Yapmak Dinimiz kişiye ve topluma zararlı olan tutum ve davranışlara elbette izin vermez. Allah, insanları yalandan kaçınmaya ve doğru olmaya çağırır. Nitekim Kuran'da şöyle buyrulmaktadır ''... Yalan sözden kaçının!'' , ''...Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!'' 2 Yüce Allah, doğruluğu, adaletle hükmetmeyi, yalan ve hileden uzak durmayı herkesten istemektedir. Peygamberimiz de doğruluğa sarılmayı emretmektedir .0, doğruluğun iyiliğe, iyiliğin de cennete; yalanın kötülüğe, kötülüğün ise, cennetten mahrum edeceğini Bu demektir ki, insan, yalan söylemeyi alışkanlık haline getirirse, kötülüklere yakın olur. Bunun sonunda da cezalandırılır. Aklını kullanan herkes, yalan ve hilenin ne kadar kötü olduğunu bilir. Ancak, aklını iyi kullanamayanlar, yalan ve hile ile elde ettikleri geçici yararları kar zannederler, halbuki, onlar zarar etmişlerdir. Gıybet ve İftira Gıybet, bir kimsenin yüzüne karşı söylendiğinde üzüleceği eksiklerini ve hatalarını arkasından konuşmaktır. Dinimizde, başkalarının gıybetini yapmak kusurunu aramak yasaklanmıştır. Bu konuda Yüce Allah, Kuran'da şöyle buyurmaktadır ...Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz, diğerinizi arkasından çekiştirmesin...''1 iftira ise, kelime anlamıyla bir kimseyi yapmadığı bir kötülükle suçlamak demek tir. iftira etmek ahlaksızlıktır. 0, ne insanlığa, ne de Müslümanlığa sığar. iftira edenler zulme yol açar, kötülüğe alet olurlar. iftira etmek, aynı zamanda, kul hakkı almaktır, Kul hakkı alanlar, başkalarının "ahını alırlar. Onlar da mutlaka karşılığını görürler. Hırsızlık Hırsızlık, sözlükte "kendine ait olmayan bir şeyi çalıp, kendine mal etme işi" di ye tanımlanmaktadır. İslamiyet, her ne şekilde olursa olsun, bir kimsenin başkasına ait mala el uzatmasını yasaklamıştır. Bu bakımdan, hırsızlık, çalıp-çarpma, gasp, haksız kazanç, rüşvet, hileli kazanç, eksik tartı ve ölçü hepsi haramdır. Başkalarının kapılarını dinlemek, evlerinin içini gözetlemek de göz ve kulak hırsızlığıdır. Öğrencilerin kopya çekmesi de haksız kazançtır, bir başka çeşit hırsızlıktır. Kopya şahsiyeti zedeler, kişinin kendine güvenini yitirmesine yol açar. Kıskançlık Kıskançlık yani haset, bir arkadaşımızın veya başkalarının başarılarını çekememektir. Onların yaptıkları, başardıkları işler karşısında eziklik duymaktır. Başkalarının üstünlüklerini çekememek, kötü bir huydur, ruhsal bozukluktur. çoğu kıskanç kişiler, bazen çılgınca işler de yapabilirler. Kıskançlık, onları saldırgan yapar. Yahut kıskandığı kişiye akıl almaz zararlar vermesine yol açar. Ama sonunda yine de kıskanç olan kişinin kendisi zarar görür. Kuran’ı kerim, kıskançlığı reddederken, aç gözlülükten korunmuş kimselerin gerçek mutluluğa ulaşacaklarını bildirir. 2 Başkalarını kıskanmamalı, onlara imrenmeliyiz. imrenmek, onların iyi hallerine özenmek demektir. imrenilecek insanları da takdir etmek gerekir. Ahlak açısından buna "gıpta etmek" denir. Peygamberimiz de bunu teşvik etmiştir. insan gıpta ederek yükselebilir. Alay Etmek İstihza yani alay etmek, bir insanı hor görmedir yahut bir insanla söz, yazı veya hareketle eğlenme, onu aşağılama demektir .Alay etmek, İslam hoş görmediği davranışlardandır. Alay etmek de ruhsal bir rahatsızlıktır. Yalancılık gibi, kıskançlık gibi alay etmek de insanı içten içe çökertir. Alay ettiği kişilerin düşmanlığını çeker. Herkes ondan uzak durmak ister. insan kendini büyük görmezse, alay etme alış kanlığından kurtulabilir. Bunun gibi insan kişiliğine saygı duyarsa, yine bu hastalık tan kurtulabilir . Büyüklenmek Kibir Kibir, kelime olarak büyüklük, büyük olma, kibirlenme, büyüklük taslama ve kendini başkalarından üstün tutma gibi anlamlara gelir. Kibir, İslam'da kötü huyların başında gelir. Tehlikeli bir davranış olan kibir, insanlar arasında kin doğurur. Toplum sal uyuşma ve kaynaşmayı baltalar, dostların gönüllerine nefret sokar. Zira kibirli in san, kendisi için sevip istediğini öteki Müslümanlar için istemez. Kibirde benlik iddi ası bulunduğundan böyle birisi alçak gönüllü olamaz. Bundan dolayı kibiri ve kibirli insanı hiçbir din hoş görmez. Büyüklenen, böbürlenen kişi, hem çevresinde hem de toplumda sevilmez. Çünkü böyle bir kişi, herkese tepeden bakar. Kendi dışındaki in sanları hakir görür. Hep kırıcı ve yıkıcı bir tavır içinde olur. insanlar arasında büyüklenen, böbürlenen kişileri Yüce Allah, şu şekilde uyar maktadır. "...Yeryüzünde böbürlenerek yürüme..." 1 Yine Kuran'da Allah, "...0 Allah büyüklük taslayanları asla sevmez." 2 buyurarak, kibirlileri sevmediğini belirtmektedir . Kötü Zanda Bulunmak insanlar, kusursuz değildir. Bazen en yakın dostumuz bile, bize karşı kırıcı ve incitici davranışlarda bulunabilir. Ancak bu gibi olayları büyütüp o dostumuz hakkın da kötü zanda bulunmamız, dostluk bağlarını koparabilir. Bu doğru bir davranış değildir. Yüce Allah, değil kötü zan, hatta zandan bile kaçınmak gerektiğini Kuranıkerim’de şöyle belirtmiştir; "Ey iman edenler! Zandan çokça kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin." 3 Burada kaçınmamız istenen zan, kötü zandır. Ancak iyi zanda bulunmak gerekir. Aksi halde Allah'ın sevmediği davranışı yapmış oluruz. Gerçek mümin, kendisine karşı yapılan her kırıcı ve incitici davranışlara karşı kötü zanda bulunmamalıdır. Mümin dostlarını hemen terk etmemelidir. Çünkü dost kazanmak zor; ama kaybetmek kolaydır. Başkalarının Özel Hayatını Araştırmak İslam, Özel hayatın gizliliğine saygı duyar. Onun açığa vurulmasına karşı çıkar. Özel hayatın gizliliğinin korunmasından yanadır. Nitekim Kuran’da Yüce Allah şöyle buyurmaktadır "Ey iman edenler! Kendi evinizden başka evlere geldiğinizi fark ettirip ev halkına selam vermedikçe girmeyin. Bu, sizin için daha iyidir; herhalde bunu düşünüp anlarsınız. Orada kimse bulamadınızsa, size izin verilinceye kadar oraya girmeyin. Eğer size "Geri dönün!" denilirse hemen dönün. Çünkü bu, sizin için daha temiz bir davranıştır. Allah yaptığınızı bilir." 4 Anne, Baba ve Büyüklere Saygısızlık Dinimiz, Allah'a kulluktan sonra, en önemli görevin ana ve babaya iyi davranmak olduğunu bildirir. Bu hususta Kuranıkerim’de şöyle buyrulmaktadır "...Onlara "öf" bile deme..." 5 Bundan dolayı onlara iyi davranmalı, istedikleri her şeyi yapmalıyız. Onların gönüllerini kırmamalı, onları hoşnut etmek için özen göstermeliyiz. Ellerini öpüp hayır dualarını almalıyız. Bu bize, büyük bir manevi destek verir. Annemiz, babamız, öğretmenlerimiz gibi büyüklerimiz, bizim hayata daha iyi ha zırlanmamız için bize yol gösterirler, örnek olurlar. Bize iyi, dürüst olmayı öğretirler. Kötülere ve kötülüklere karşı bizi hep uyarırlar. Bütün bunlardan dolayı onlara saygı duyarız. 2. DİNİMİZİN SAKINMAMIZI İSTEDİĞİ KÖTÜ ALIŞKANLIKLAR Alkollü İçki İçmek Alkolün bedende yaptığı yol açtığı çok çeşitli hastalıklardan başka, ruhsal bir takım zararları da vardır. Onun ruhi zararları daha çok, zihin, dikkat, bilinç ve irade üzerinde görülür. Ayrıca ümitsizlik ve karamsarlık doğurur. Trafik kazaları, cinayetler, aile kavgaları ve hukuka aykırı her çeşit eylemde alkolün etkisi görülür. Ayrıca ruh ve akıl hastalıklarında da alkolün etkisi unutulmamalıdır. Bireysel ve toplumsal zararlara yol açan alkollü içkiyi dinimiz de açık hükümlerle yasaklamıştır. Kuran’da içkinin yasaklanması aşama aşama gerçekleşmiştir. En sonunda Yüce Allah, şöyle buyurmuştur "Ey inananlar! içki, kumar, putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi olan pisliklerdir. Bunlardan sakının ki kurtuluşa eresiniz." 1 İslam içkiyi yasaklamakla akla önem vermiştir. Çünkü alkol, aklı baştan alır. Aklın kontrolünü kaybetmesine yol açar . Uyuşturucu Kullanmak Uyuşturucu alışkanlığı, bir hastalıktır. Bu kötü alışkanlık ve hastalığın nedenleri de çeşitlidir. Bunlar arasında insanın zaafları, sorumluluktan kaçışı, eğitimsizlik sayılabilir. Ayrıca, insanların birbirini olumsuz yönde etkilemeleri ve kötü çevre şartları, Lükse ve gösterişe dayalı yapay hayatın verdiği tatminsizlik, manevi boşluk, ide al yoksunluğu, fakirlik ve yalnızlığın verdiği çaresizlik gibi hususlar da bu hastalığın nedenleri arasında gösterilebilir . İslam, aynen içkiyi yasakladığı gibi uyuşturucu madde kullanımını da kesin bir ifadeyle yasaklamıştır. Zira, Kuran’da geçen içki yasağı, sarhoşluk veren, insanın akli ve ruhi dengesini bozan bütün katı ve SIVI maddeleri kapsar .Nitekim beden ve ruh sağlığını bozduğu, sarhoşluk ve uyuşukluk verdiği için uyuşturucular da dinimizce yasaklanmıştır. Kumar Oynamak Dinimizin bizden sakınmamızı, uzak durmamızı istediği alışkanlıklardan birisi de kumardır. Nitekim alkollü içki konusunda metnini verdiğimiz ayette Yüce Allah, kumarın ve falcılığın da yasak olduğunu belirtmiştir. İslam, kumarın herhangi bir şeklini belirtmemiştir. Bunu yaparken onun anlamını ve doğuracağı sonuçları göz önüne alarak yasaklamıştır. Şekli ve metodu ne olursa olsun, kumar, haramdır. 3. KÖTÜ ALIŞKANLIKLAR NASIL BAŞLIYOR? Bugün yapılan pek çok araştırmada kötü alışkanlıkların, nedenleri üzerine önemli bulgular elde edilmektedir. Buna göre merak, en başta gelen nedenlerdendir. Sonra kötü alışkanlık edinmiş kişilerle kurulan arkadaşlıklar gelmektedir. Bunlardan başka, can sıkıntısı, stres, ailedeki huzursuzluklar gibi gerekçeler bu kötü alışkanlıklara sürüklemektedir. 4. KÖTÜ ALIŞKANLIK VE DAVRANIŞLARDAN NASIL KORUNALIM? Önce kötülüğün zarar verdiğinin bilincine ermeliyiz. Bu bilinç ile bunlara başlama ve alışma nedenlerinden uzak durmalıyız. Bunun için merak ile de olsa dinimizce yasaklanan davranışları yapmamız gerekir. Olabildiğince bu alışkanlık ve davranışlardan uzak duran kişilerle arkadaşlık kurmalıyız. Ayrıca bunların yapıldığı, kötülüklerin yeşerdiği ortamlardan uzak durmalıyız. Özellikle hem kendimizin hem de dost ve yakınlarımızın böyle ortamlara girip çıkmalarının önüne geçmeliyiz 5. KÖTÜ DAVRANIŞLAR KARŞISINDA DUYARSIZ KALMAYALIM Her insan, içinde yaşadığı toplumun üyesidir. Her birey, üyesi olduğu toplumun yerleşik düzenine uymalıdır. Unutmamalıyız ki toplum dışındaki insan tek başına ne yaşayabilir, ne de medeniyet kurabilir. Bundan dolayı ailenin, okulun, çarşının ve çevremizdeki her şeyin dirliğine, düzenine sahip çıkmalıyız, onları korumalıyız. Onları bozanlardan olmamalıyız. Hatta bu da yetmez; medeni cesaret sahibi olmalıyız. Kötü davranışların sahiplerini uyarmalıyız. Peygamberimiz de kötü davranış karşısında bir Müslüman’ın nasıl davranacağını şöyle dile getirmektedir ''içinizden her kim, çirkin bir davranış veya hoş olmayan bir şey gördüğünde, onu eliyle değiştir sin. Bunu eliyle değiştirmeye gücü yoksa, diliyle değiştirsin. Buna da gücü yetmiyorsa, gönlünde o şeye veya harekete buğzetsin tepkisini canlı tutsun...'' Böylece peygamberimiz, kötü davranışlar karşısında suskun kalmamamız gerektiğini açıkça belirtmektedir. Bu tutum, ayrıca sorumlu bir vatandaş davranışıdır. 6. BAŞKALARINA ZARAR VERMEK KUL HAKKI YEMEKTİR Biz kendimize nasıl zarar verilmesini istemiyorsak, başkalarına da zarar vermemeliyiz. İslam dini, insan haklarına saygılı olunmasını emreder. Bunu yaparken, haksızlık yapmayı da yasaklamıştır. Kul hakkı kavramı ile ifade edilen, başkalarının hak ve hukukuna saygı, Kuranın ve hadislerin üzerinde durduğu hususlardandır. Birinin işini engellemek, aleyhinde konuşmak; malını çalmak kul hakkı tanımamaktır. Bunun gibi güçlünün zayıfı ezmesi ve başkasına iftira atması da böyledir. Bunların yanında gözün gördüğü ve canın çektiği bir yiyecekten göreni faydalandır Mamak da, kul hakkına saygısızlıktır. Bunlardan başka devletin malını çalmak veya yemek, milyonlarca vatandaşın hakkını yemektir. Aldığı ücretin, maaşın karşılığı kadar çalışmamak da kul hakkı yemektir .Haksız kazanç sağlamak, topluma ait şeylerden çalmak, insanlara zarar vermektir, yani kul hakkı yemektir. ANA SAYFA / BLOG / Çocuklarda Yalan Söyleme Nedenleri ve Çözüm Yolları Son Güncelleme Tarihi 04 Ocak 2018 Yalan Gizlenen gerçeğin yerine asılsız bilgiyi koyarak karşı tarafı kasten aldatmaya yönelik davranışa yalan denir. Çocuklarda yalan söyleme nedenleri arasında genellikle karşı tarafı aldatma amacı görülmez. Çocuk, sık sık yalana başvuruyorsa bunun belli başlı sebepleri ve çözüm yolları mevcuttur. Yalan söyleyen çocuğa nasıl yaklaşılması gerektiğini belirlemek için, ne tür bir durumla karşı karşıya olduğumuzu da iyi anlamamız gerekir. YALAN TÜRLERİ VE YALAN SÖYLEME NEDENLERİ Hayal Ürünü Yalanlar Özellikle 3 yaşına kadar çocuklar, gerçek ile hayal arasındaki farkı çok net kavrayamazlar. Bazen de dikkat çekmek için abartılı veya masumane uydurmalara başvurabilirler. Bu davranış git gide azalarak 5 yaşa kadar –ortalama- devam eder. Örnek Oyuncak ayısının koşarak dolabın arkasına saklandığını söylemesi bir yalan değil; hayal ürünüdür. Çocukların hayal dünyası çok geniş olduğu için bu ve benzeri örnekleri yalan olarak değerlendirmemek gerekir. Endişe edilecek bir durum değildir. İhtiyaca Yönelik Yalanlar 3-5 yaş arası çocuklar bazı ihtiyaçlarının giderilmesi için sık sık duygu sömürüsü yapmayı tercih edebilirler. Duygu sömürüsü de bir tür yalan ile bağdaştırılır. Örneğin, ilgi bekleyen çocuğun “ateşim çıktı” demesi gayet normaldir çünkü ateşli hastalıklarda kendisine olan ilginin hat safhaya çıktığını deneyim edinmiştir. Tanım olarak “yalan, duygu sömürüsü” gibi ifadeleri kullanıyor olsak da bu aslında bir ihtiyacın mesajıdır. Çocuğun amacı aldatıcı olmak değil; ilgi görmektir. Anne-babalar, çocuklardan gelen mesajları çok iyi yorumlayabilirse çocuk da yalana ihtiyaç duymayacaktır. Örnek Alınan YalanlarGeçtiğimiz günlerde, sosyal medya hesaplarımızda aşağıdaki paylaşımı yaptık. Joseph Joubert’ın bu güzel sözü tüm konuyu özetliyor olsa da bir örnekle pekiştirelim. Örnek Çocuğunuzun parka gitme istediğini “işimiz var” gerekçesiyle geçiştirip alışveriş merkezine gezmeye gidiyorsanız çocuğunuz da kendi öncelikleri için yalan söylemenin normal olduğunu düşünmeye başlar. Bu gibi durumlarda ebeveynler, çocukları değil; kendilerini sorgulamalıdır. Sosyal Yalanlar Okula gitmek istemeyen, aşırı uykusu olan veya o gün için bambaşka planları olan çocuklar hasta olduklarını söyleyerek sorumluluklarını kısa bir süre reddetmek isteyebilirler. Bunu yetişkinler de sıklıkla yapar. Çözümünü ise yazının devamında paylaştık. Yalan söyleme sebeplerini kategorize edebilmek için yalan türlerini incelemeye devam edelim. Patolojik Yalanlar Dürtü kontrol bozukluğu olan çocukların ve ergenlerin söylediği oldukça aykırı yalanlardır. Bu tür yalanlar birçok kez amaçsız veya gerekçesiz bir şekilde öne sürülür. Örnek Amcası tarafından sürekli aşağılanan bir çocuğun başka bir ortamda amcası sorulduğunda onun öldüğünü söylemesi –amcası sağ olduğu halde- amaçsız bir yalandır. Bu yalanı tetikleyen duygu ise amcanın varlığından çocuğun hoşnut olmamasıdır. Patolojik yalanlara başvurmanın sebepleri Reddetmek, istememek ve benzeri olumsuz duygulardır. Bu tür amaçsız yalanlar dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu gibi problemlerden de kaynaklanabilir. Hiperaktif çocuklar genellikle düşünmeden hareket eder ve düşünmeden konuşurlar. Dolayısıyla, söyledikleri yalanın sonucunu veya sebebini düşünmeden söyleyebilirler. Özellikle patolojik yalanların gözlemlenmesi durumunda alanında uzman çocuk psikiyatristlerine müracaat etmek gerekir. Çocuğunuz, düşünmeden hareket ediyor ve dikkat problemi yaşıyorsa MentalUP Dikkat Oyunları ile dikkatini artırmayı deneyin. MentalUP’ı incelemek için tıklayın Kendini Korumaya Yönelik Yalanlar Yaptığı bir yanlışı itiraf ettiğinde aşırı tepki ile karşılaşacağını düşünen çocuklar -hatta yetişkinler- kendilerini güvence altına almak için yalana başvurabilirler. Sadece yaptıkları için değil; yapmadıkları görevler için de gelecek tepkilerden çekinen kişiler yalana başvurabiliyorlar. Özellikle şiddet gören bir çocuğa “neden yalan söylüyorsun” demek aslında cevabını bildiğimiz bir soruyu sormakla eşdeğerdir. Elbette korktuğu için yalan söylemektedir. Aileye yalan söylemek de bir tür savunma mekanizmasına dönüşebiliyor. Çocuk için hatanın sonuçlarına katlanmak zor ise aileye yalan söylemek kolay olacaktır. Hayranlık Verici Yalanlar Daha fazla itibar görmek isteyen yetişkinlerde zaman zaman şahit olduğumuz bu tür yalanlar, çocuk ve ergenler için de bir yöntem olarak tercih edilebilmektedir. Kendilerinde var olmayan vasıflarla bir şeyler yaptığını öne süren veya yüksek beceri gerektiren işlerde çeşitli başarı hikayeleri uyduran çocuklar neden bu tür yalanlar söylüyorlar? Bunun en bariz sebeplerinden biri özgüven eksikliğidir. Kendini yetersiz gören kişiler, kendilerini yüceltmek için yalan söylemeyi tercih edebiliyorlar. Alışkanlık Ürünü Yalanlar Gerçek ile hayalin ayrımını rahatlıkla yapabilecek yaşa geldikten sonra devam eden yalanlardır. Bir kişinin alışkanlık sonucu yalana başvurduğunu söyleyebilmemiz için belirli bir olgunluğa ulaşmış, yalan ile dürüstlük arasındaki etik farkı idrak etmiş olması gerekmektedir. Alışkanlık sonucu devam eden yalanlar, kendi çıkarlarını korumak adına, bencilce ve sürekli tekrar eden aldatıcı söylemlerdir. Bu tür yalanlar, çocuk yalanını aşmış ve masumluğunu kaybetmiştir. Buna rağmen suçlayıcı veya aşağılayıcı söylemler gerektiren bir durum değildir. Kişinin bu yalanlara neden ihtiyaç duyduğunu analiz etmek gerekir. Bu tür yalanlara başvuran kişilerde genellikle kişilik bozukluğu bulguları vardır. Bunların tamamı tedavi edilebilir ancak uzman bir psikiyatristten destek almanın şart olduğu durumlardır. YALAN SÖYLEYEN ÇOCUĞA NASIL YAKLAŞILMALI? Çocuklarda yalan sebeplerini ve türlerini yukarıdaki kısa tanımlarla açıkladık. Sırf bu tanımları okurken bile bazı anne babaların kendi hatalarından ders çıkardığını tahmin ediyorum. Yalan söyleyen çocuk bir ihmalin eseri de olabilir. Çocuklarda yalan söyleme davranışını nasıl düzelteceğimizi; yalan söyleyen çocuğa ne yapılması gerektiğini açıklayalım. Olmayın Çocuğunuz, başarısızlıkları bir bahane veya iftira ile başkalarına fatura ediyor olabilir. Bu davranışın sebebi genellikle aile baskısıdır. Anne baba olarak mükemmeliyetçi olmaktan vazgeçtiğinizde çocuğunuzun da yalan söylemekten vazgeçtiğini gözlemleyebilirsiniz. Onu koşulsuz sevdiğinizi hissettirin ve başkalarıyla kıyaslamayın. Ona olan sevginizin başarı veya başarısızlıklarıyla ilgili olmadığını hissetsin. ve Tehditkâr Olmayın Çocuğunuz, yaptıklarını gizliyor ve sorulduğunda yapmamış gibi davranıyorsa muhtemelen kendini tehdit altında hissediyordur. Aşırı tutucu, baskıcı ve tehditkar olmaktan vazgeçerseniz çocuğunuzun da yalan söylemekten vazgeçtiğini görebilirsiniz. Olumsuz davranışların sonucunda nasıl cezalar vereceğinizden değil; olumlu davranışların ona neler kazandıracağından bahsedin. Örnek “Okuldan eve dönerken gecikirsen kulağını çekerim” demek yerine “okuldan eve gelirken oyalanma çünkü geç kalırsan seni çok merak ederim. Her gün zamanında evde olarak beni çok mutlu ediyorsun” demek daha iyi bir yöntemdir. Olun Çocuklarınızı ilgisiz bırakmayın. Aileden ilgi göremeyen çocukların yalan söyleme alışkanlıklarında artış olduğu gözlemlenmektedir. Kazanmasını Sağlayın Yalan türlerini işlerken, özgüven eksikliğinden kaynaklanan yalanlara değinmiştik. Çocuğunuzun hayatta başarılı olabilmesi için zihinsel becerilerini etkin kullanması gerekir. Takdir edilmeli, başarma duygusunu yaşamalı ve kendi zeka potansiyelini keşfetmelidir. Bu sayede aşağılık kompleksleri oluşmayacak, her ortamda kendini rahat ifade edebilecektir. Dolayısıyla itibar kazanma ve benzeri amaçlarla yalana başvurma ihtiyacı duymayacaktır. Çocuk gelişim uzmanları, pedagoji alanında uzman doktorlar, oyun uzmanları ve Yıldız Teknik Üniversitesi akademisyenleri tarafından geliştirilen MentalUP Dikkat ve Akıl Oyunları’nı inceleyin. MentalUP, çocukların zeka potansiyelini keşfetmesini, zihinsel becerilerini geliştirmesini destekleyen bilimsel ve eğlenceli bir uygulamadır. TÜBİTAK desteği ile geliştirilen ve pedagojik ürün sertifikasına sahip olan MentalUP, çocukların okul başarısına da katkı sağlamaktadır. Yukarıda belirttiğimiz gibi, çocuklarda yalan söyleme sebepleri arasında dikkat eksikliği ve hiperaktivite faktörleri olabilir. Neden-sonuçlarını düşünmeyen, dikkat problemi yaşayan çocukları anlamsız yalanlardan uzaklaştırmak için öncelikle dikkat düzeylerini geliştirmek gerekir. MentalUP, çocukların dikkat gelişimini de destekleyen benzersiz bir uygulamadır. MentalUP Dikkat Oyunları Hemen Deneyin Sırdaşlığı Yapmayın Onları, kendi yalanlarınıza alet etmeyin. En basit örnek Hamburger yememesi gereken çocuğa hamburger ısmarlayıp “baban sorduğunda sakın bunu yaptığımı ona söyleme” gibi yanlış sırdaşlık kurmayın. Bu senaryo karşısında çocuk “demek ki bazen yalan söylemek gerekiyor” düşüncesiyle yalanı zihninde normalleştirebilir. Sorgusu Yapmayın Herhangi bir yalanını yakaladığınızda saatlerce sorgulamayın. İyi bir dinleyici olun ve ardından bu davranışının size neler hissettirdiğini samimi bir şekilde anlatın. İtiraf ettiği halde şiddetli bir sorguyla muhatap olacağını biliyor olmak, yalanı sürdürme konusunda çocuğu baskı altına alabilir. Uygulamayın Öfkelenmenize sebep olacak davranışları bağırmak, dövmek ve benzeri şiddet yanlısı tutumlarla değiştirmeye çalışmayın. Şiddet asla çözüm değildir. Fiziksel veya sözlü şiddete maruz kalan çocuklar kendilerini güvence altına almak için hatalarını yalanlarla örtmeye çalışırlar. Oysaki hata yapmak en çok çocuğun hakkıdır. Çocuğun yalan söyleme nedenleri arasında anne babasının kendisine güvenmiyor olması da önemli bir etkendir. Örneğin, sık sık çocuğun yalanını yakalamaya çalışmak, sık sık “yalan söylüyorsun” gibi cümleler kurmak çocuğun kendini güvenilmez hissetmesine sebep olabilir. Bu karakteri kabullenen çocuk “zaten bana güvenmiyorlar, yalanımı yakalasalar ne fark eder” şeklinde düşünebilir. Dolayısıyla, çocuklarınıza güvendiğinizi hem sözlü olarak ifade edin, hem de hissettirin. Saygı Duyun Özellikle ergenlik dönemindeki çocuklara neyi sorup neyi sormamanız gerektiğini iyi ayırt etmelisiniz. Örneğin, neden duş aldığını sormak zorunda değilsiniz. Genel olarak duş almak temizlik amaçlıdır. Detaylar sizin için neden önemli olsun? Bu ve benzeri gereksiz/aşırı sorgulamalarla çocuğunuzu yalan söylemek zorunda bırakabilirsiniz. Yalanın önemlisi-önemsizi yoktur çünkü alışkanlık haline gelme riski vardır. Olumsuzluğa Bir Suçlu Aramayın Bardak kırıldı, su döküldü, dolabın kapağı neden açık kaldı ve benzeri önemsiz sorgulamalardan vazgeçin. Bardak kırıldıysa, kırıkları temizleme konusunda çocuğunuzdan yardım isteyebilirsiniz. Mesela süpürgeyi size getirebilir. Ya da suyu, çayı döktüyse temizlemesini rica edebilirsiniz. “Neden döktün” demekten daha iyidir. Bu 10 madde ile çocuğun yalan söyleme nedenleri ve çözüm yollarını açıkladık. Özetlemek gerekirse, yalan söyleyen çocuk muhakkak gelişim sürecinde bir takım olumsuzluklarla karşılaşmış demektir. Dolayısıyla, yalan söylemenin nedenleri arasında ebeveynlerin eğitim hataları da önemli bir paya sahiptir. Buna karşılık unutmayın Her şeye rağmen çocuklarda yalan söylemek tedavi edilebilir bir durumdur. Şikâyetleriniz ileri boyutta ve kontrol edemeyeceğiniz durumdaysa çocuk psikiyatristlerinden destek almayı ihmal etmeyin. 03 Nisan 2017 Bünyamin Kapıcıoğlu BU YAZIYI OKUYANLAR AŞAĞIDAKİ BAŞLIKLARI DA İNCELEDİ

yalan söylemek ve hırsızlık yapmak