Idon't own any of the pictures used.. The Rising of the Shield Hero - Opening : "RISE" by MADKID👉 Animé : The Rising of the Shield Hero 📺 Où regarder : https://got.cr/ shieldhero -Naofumi est proj. can– be able to, be allowed to. We the mountains yesterday, but today we can't. (can/to see) Maybe the Smiths a new house next year. (can/to build) If you try hard, you your examinations. (can/to pass) When I was five, I . (not/can/to swim) Dennis the trumpet after four months. (can/to play) WhenI was younger, I could run 10 km She couldn’t speak French. She couldn’t speak to me yesterday When CAN or COULD aren’t possible. I will be able to study more ABILITY TO BE ABLE TO In past it’s used in a particular situation When I saw the dog, I wasn’t able to run CAN Things that are (not) permitted The class is over. There are a few rules that explain this: For adjectives that are just one syllable, add -er to the end (this explains the above example). For two-syllable adjectives not ending in -y and for all three-or-more-syllable adjectives, use the form “more + adjective.”. For two-syllable adjectives ending in -y, change the -y to -i and add -er. company he couldn’t help feeling a bit disappointed. A) oneself B) own C) hers or his D) someone’s E) their 1. – 16. sorularda, cümlede boş b rak lan yerlere uygun düşen sözcük ya da ifadeyi bulunuz. Study Test DETERMINERS & QUANTIFIERS 179/01 www.ydspublishing.com Study Test 1. Although I generally found his speech quite Vay Tiền Nhanh. Match with the pictures 1. lt was very late so I couldn’t write an e – mail to my pen–pal. 2. They could throw the rubbish at the school yesterday. 3. We could go to the park yesterday. 4. The robot could do the cleaning. 5. My father could repair the computer two days ago. 6. My friend couldn’t call me last week. 7. I couldn’t go to England by plane because I was afraid of height’. 8. I couldn’t buy that mobile phone because it was too expensive. 9. I was very ill week but I could go to the school. 10. We could use the Microsoft Word’ on PC last Wednesday. Answers a 9 b 3 c 8 d 2 e 7 f 6 g 4 h 10 i 1 j 5 CERTAINTY Kesinlik a MUST /CAN’T/COULDN’T Bir durum hakkında kuvvetli tahmin anlamında must kullanılabilir. John isn’t here yet. He must be on the way. John henüz burada değil. Yolda olmalı This man must be very rich. He’s got a Ferrari. Bu adam çok zengin olmalı. Ferrarisi var. The children must be having fun. I can hear their voices. Çocuklar eğleniyor olmalı. Seslerini duyabiliyorum Marry has an important exam tomorrow. She must be studying in her room. Marry’nin yarın önemli bir sınavı var. Odasında çalışıyor olmalı Olumsuz anlamda can’t ve couldn’t kullanırız. John can’t be hungry. He’s just eaten. John aç olamaz. Henüz yedi Someone has been eating my cherries. Do you think it is John? No, it can’t be John. He hates cherries. Birisi kirazlarımı yiyor. Sence John mu? Hayır o John olamaz. O kirazdan nefret eder. This car is very old. It couldn’t be expensive. Bu araba çok eski. Pahalı olamaz b must have V3 ve can’t have V3, couldn’t have V3 Geçmiş hakkında kuvvetli tahminde bulunurken must have V3 kullanırız. Bu yapı bir şeyin olduğuna dair emin olduğumuzu ifade eder. John has changed his way. He must have seen us. John yolunu değiştirdi. Bizi görmüş olmalı Mr Blue has spent a lot of money on holiday. He is broke now. Mr Blue tatilde çok para harcamış olmalı. Şimdi parasız Olumsuz ifadelerde can’t have V3 veya couldn’t have V3 kullanılır. The cat can’t have died yet. It’s still breathing. Kedi henüz ölmüş olamaz. Hala nefes alıyor You couldn’t have seen me in town yesterday. I didn’t go there. Sem beni kasabada görmüş olamazsın. Ben dün oraya gitmedim There’s a light on in their bedroom. They couldn’t have slept yet. Odalarında açık ışık var. Henüz uyumuş olamazlar c Will Will kesinlik anlamında kullanılabilir. There’s someone at the door. It will be Kevin. Kapıda biri var. Kevin olmalı Could / couldn’t ile cümlelerin nasıl kurulduğuna geçmeden önce could / could not hangi durumlarda kullanılır, neleri anlatır bunları kısaca görelimCould / Couldn’t Kullanım Alanları / Usageİçerisinde bulunduğumuz andaki yeteneklerimizden ve yapabildiğimiz şeylerden bahsederken “can” yapısını I can speak English. Ben İngilizce konuşabilirim.✦ She can play table tennis. O masa tenisi oynabilir.Could ise can yapısının geçmiş zamandaki halidir, yani geçmişteki yeteneklerimizden ve yapabildiğimiz şeylerden bahsederken COULD yapısı kullanılır. Could kendisinden sonra gelen fiile “–ebilirdi, -abilirdi” ekini yapıyı kullanarak nasıl cümle kuracağımızı / Couldn’t Olumlu Cümleler / Affirmative SentencesÖzne / SubjectYard. Fiil / A. VerbsFiil / VerbNesne / ObjectIYouHeSheItWeYouTheyCOULDdrivea cümle kurarken tüm öznelerden kişilerden sonra could gelir ve fiil yalın halinde yani hiçbir ek almadan When I was young, I could run fast. Ben gençken, hızlı koşabilirdim.✦ I could run three kilometres in seven minutes. 7 dakika içinde 3 kilometre koşabilirdim.Could / Couldn’t Olumsuz Cümleler / Negative SentencesÖzne / SubjectYard. Fiil / A. VerbsFiil / VerbNesne / ObjectIYouHeSheItWeYouTheyCOULD NOTCOULDN’TreadEnglish books. ✦ Geçmişte bir şeyi yapamadığımızı ifade ederken “could” dan sonra olumsuzluk eki olan “NOT” getirilir, cümle yapısında başka bir değişiklik I couldn’t drive a car two years ago but now I can. 2 sene önce araba süremezdim ama şimdi sürebilirim.✦ Ali couldn’t buy the gold necklace because it was too expensive. Ali altın kolyeyi satın alamadı çünkü kolye çok pahalıydı.Could / Couldn’t Soru Cümleleri / Interrogative SentencesYard. Fiil / A. VerbsÖzne / SubjectFiil / VerbNesne / ObjectCOULDIYouHeSheItWeYouTheyclimba tree? ✦ Soru sorarken COULD başa alınır. Could ile sorulan sorulara olumlu ve olumsuz kısa cevaplar şu şekilde verilirÖRNEKLER✦ Could she count to a hundred when she was three years old? O, üç yaşındayken yüze kadar sayabilir miydi?✧ Yes,she could. / No, she couldn’t. Evet, o sayabilirdi. / Hayır,o sayamazdı.✦ Could your grandfather run fast forty years ago? Senin büyükbaban 40 yıl önce hızlı koşabilir miydi? ✧ Yes , he could. / No,he couldn’t. Evet, o koşabilirdi. / Hayır, o koşamazdı. ✦ Ayrıca Could, soru cümlelerinde birisinden bir şey isterken, ricada bulunurken kullanılır. Bu kullanım şekli oldukça kibar resmi bir Could you tell me where the hospital is, please? Hastanenin nerde olduğunu bana söyler misiniz lütfen? Ana Sayfa MODAL VERBS Could COULD / COULDN’T Dosya Bilgileri Yüklenme Tarihi 15 Mayıs 2020 AÇIKLAMA COULD yapısı İndir İndir Dosya Yükle Dosya Yükle Favorilere Ekle Rapor Et Favorilere Ekle Rapor Et Rapor Et Görüşler Sebep × Yükleyen kayra sevval tacgin Yüklenen Toplam Dosya Sayısı 20 Kayıt Tarihi 818 gün önce Yorumlar Bir cevap yazın E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Yorum İsim E-posta İnternet sitesi Could have V3 Konu Anlatımı Could have V3, geçmişle ilgili ihtimal belirtir. “Where’s John?” “I don’t know, but he could have gone to the garden.” John nerede? Bilmem ama bahçeye gitmiş olabilir I can’t find my cat Cindy. What could have happened to her? Kedim Cindy’i bulamıyorum. Ona ne olmuş olabilir? The carpet is dirty. The children could have dirtied it. Halı kirli. Çocuklar onu kirletmiş olabilir Could have V3, geçmişte olabilirdi ama olmadı anlamında kullanılabilir. Why did you play with that gun? You could have killed yourself. Niçin bu silahla oynadın? Kendini öldürebilirdin. “I went out alone last night.” “You fool! Someone could have robbed you.” Dün gece yalnız dışarı çıktım. Seni aptal. Birisi seni soyabilirdi Could have V3, geçmişte yapabilirdin yapmaya gücün yeterdi ama yapmadın anlamında eleştri için kullanılabilir. You could have bought a house last year. Why didn’t you? Geçen yıl bir ev alabilirdin. Neden almadın? She could have informed us earlier. Daha önce bize bilgi verebilirdi. We are lost. We could have taken a map with us. Kaybolduk. Yanımıza bir harita alabilirdik Couldn’t have V3, geçmişte olmasının imkansız olduğunu düşündüğümüz eylem ve olaylar için kullanılabilir. “Dad! Dad! I saw a shark!” “You couldn’t have seen a shark. There’s no shark in this lake.” Baba ben bir köpekbalığı gördüm. Köpekbalığı görmüş olamazsın Bu gölde köpekbalığı yok I couldn’t have left the key at home. I had it when I went out. Anahtarı evde bırakmış olamam. Dışarı çıktığımda vardı

could couldn t konu anlatımı