Vay Tiền Nhanh. Tanzimat Dönemi Edebiyatının Oluşumu ve Özellikleri, Tanzimat edebiyatının oluşumu uzun, tanzimat dönemi genel özellikleri, tanzimat edebiyatı konu anlatımı, tanzimat dönemi sanatçıları, tanzimat dönemi kısaca, tanzimat dönemi genel özellikleri tarih, tanzimat dönemi eserleri, tanzimat dönemi edebiyatı kısaca. Tanzimat Edebiyatı, bir kültür ve siyasi hareketin sonucu olarak ortaya çıkmış bir edebi akımdır. 3 Kasım 1839'da Reşit Paşa tarafından ilan edilen ve Gülhane Hattı Hümayunu da denilen yenileşme beratının yürürlüğe konmuş olmasından doğmuştur. Bu olay daha sonraları Tanzimat Fermanı olarak adlandırılacak, gerek siyasi alanda gerek edebi ve gerekse toplumsal hayatta batıya yönelmenin resmi bir belgesi sayılacaktır. Edebiyat Tarihçilerimizde 1839 yılını Tanzimat edebiyatının başlangıcı olarak kabul edeceklerdir. Amacı, metot bakımından Batılı, öz ve ruh bakımından milli bir edebiyat yaratmaktır. Türk toplumundaki esaslı değişmeleri, fikir ve yenilik hareketlerini yansıtır. Bu dönem edebiyatı üç dönemde incelenir a Hazırlık dönemi 1839-1860 Bu dönem şiirlerinde üzerinde halk edebiyatı etkileri görülür. Batı'dan çeviriler dikkat çeker Akif Paşa, Sadullah Paşa, Müfit Paşa, Yusuf Kamil Paşa dönemin önemli isimleridir. Özellikle Fransız Edebiyatı'ndan şiir, hikaye ve roman çevirilerinin yapıldığı bir geçiş dönemidir. Divan Edebiyatı ile Tanzimat Edebiyatı arasında bir köprü gibidir. Devlet eliyle çıkarılan ilk Türk gazetesi olan TAKVİM-İ VAKAYİ bu dönemde çıkarılır. Bu dönemde Yusuf Kamil Paşa'nın Fenelon'dan çevirdiği Telemak ilk çeviri romanımızdır. b Tanzimat Edebiyatı 1860-1877 1860'ta Tercüman-ı Ahval gazetesinin yayımlanmasıyla başlar, 1877'ye kadar sürer. 1877'de Meşrutiyet Meclisi'nin çalışmalarını durdurmasıyla sona erer. c Tanzimat Edebiyatı 1877-1895 1877'den başlar, 1895 yıllarına kadar sürer. BİRİNCİ DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATI ÖZELLİKLERİ I. Dönem Tanzimat Edebiyatı 1860-1877 Özellikleri 1."Toplum için sanat" anlayışı toplumun Batılılaşması için bir araç olarak kullanılmıştır. 2. Eserlerin halkın anlayabileceği sade bir dille yazılması amaçlanmıştır. 3. Divan edebiyatının süslü-sanatlı düz yazısı yerine, belli bir düşünceyi iletmeyi amaçlayan yeni bir düzyazı geliştirilmiştir; ilk kez noktalama işareti kullanılmıştır. 4. Şiirde yeni konular yurt, ulus, özgürlük, insan hakları...işlenmiştir. Biçim bakımından Divan edebiyatına bağlılık sürmüş; gazel, kaside, murabba, terkib-i bend gibi nazım biçimleri kullanılmıştır. 5. Tanzimat sanatçıları, Fransız edebiyatını örnek almışlar; klasisizmin ve romantizmin etkisinde kalmışlardır. * Klasizim Şinasi, Ahmet Vefik Paşa, romantizm Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi 6. İlk örnekleri bu dönemde görülen roman, teknik yönden zayıf ve kusurludur. Romanlarda Batılılaşmanın yanlış anlaşılması, aile sarsıntıları, köle ticareti gibi konular işlenmiştir. 7. Tanzimat tiyatrosu, sahne dili ve tekniği açısından başarılıdır. Tiyatro, halkı eğitmek için bir okul gibi düşünülmüştür. 8. Tanzimat edebiyatı, batı etkisindeki Türk Edebiyatı'nın ilk durağı olmasından ötürü, Batı edebiyatı türlerinin ilk örnekleri bu dönemde verilmiştir. Bu dönem edebiyatı bir ilkleredebiyatıdır. İKİNCİ DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATININ ÖZELLİKLERİ II. Dönem Tanzimat Edebiyatı 1877-1895 Özellikleri Bu dönemin, Meclisi'nin 1877'de, Osmanlı- Rus savaşı gerekçe gösterilerek kapatılmasıyla başlayan baskıcı yönetimi vardır. Bu durum sanat ve edebiyatı da etkilemiştir. 1. Bu dönemde toplum sorunlarından uzaklaşılmış, 'sanat için sanat' ilkesi benimsenmiştir. 2 . Dilde sadeleşme çabası bırakılmıştır. Dil oldukça ağırlaştırılmıştır. 3. Batı edebiyatı türlerinde ürünler verilmiş, sanatçılar daha da ustalaşmıştır. 4. Şiirin konusu genişletilmiş, bireysel konulara dönülmüştür. Ayrıca biçimsel yenilikler getirilmiştir. Recaizâde Mahmut Ekrem, özellikle Abdülhak Hamit'in eserlerinde bu açıkça görülmektedir. 5. Romanda realizmin etkisi görülmüş, ilk realist roman bu dönemde yazılmıştır. Realizm ve natüralizm baskın akımlar olarak göze çarpar. 6. Tiyatro önemini yitirmiş, sahne dil ve tekniği açısından başarısız eserler yazılmış. Tiyatro eserleri oynanmak için değil okunmak için yazılmıştır. TDH-KOLAY ERİŞİMİ Türkçe Göktürkçe Edebiyat Türkçe Adlar Tarih Kökenbilgisi Lehçeler Yazım Kılavuzu Türk Dünyası PDF-DOC Sınav-Deneme Sözlüklerimiz DİL BİLGİSİ KOLAY ERİŞİMİ Dil Bilgisi Sıfatlar Belirteçler Anlam Bilgisi Kompozisyon İlgeçler Cümlede Anlam Nasıl yazılır? Bağlaçlar Paragrafta Anlam Noktalama İş. Ünlemler Sözcükte Anlam Sözcük Bilgisi Eylemler Ses Bilgisi Yapım Ekleri Eylemsiler Yapı Bilgisi Adıllar Dil -Anlatım Yazım Bilgisi Adlar Edebiyat Anltatım Bozuklukları Ana Bet Atasözleri TDH-Instagram TDH-Tvitır TDH-Feysbuk Osmanlı Devleti’nin yüzünü Batı’ya döndüğü bir ortamda oluşmuş olan “Tanzimat Dönemi Edebiyatı” kendi içerisinde farklı özellikler gösteren iki ayrı dönemde incelenmektedir. Sanat toplum içindir anlayışının aksine “Sanat için sanat” anlayışını benimseyen ve 1877-1895 yılları arasını kapsayan daha çok bireysel konular işlenmiştir. Bu dönem sanatçıları romantizm akımının yerine realizm akımını ön plana çıkarmışlardır. İlk dönemde başlatılan dilde sadeleşme hareketleri bu dönemde terk edilmiş ve dil ağır ve süslü bir şekilde ikinci dönem sanatçıları şu şekildedirRecaizade Mahmut Ekrem 1847 – 1914Abdülhak Hamit Tarhan 1852 – 1937Sami Paşazade Sezai 1860 – 1936Muallim Naci 1850 – 1893Nabizade Nazım 1862 – 1893İkinci Dönem Tanzimat SanatçılarıRECAİZADE MAHMUT EKREM 1847 – 1914Galatasaray Lisesinde öğretmenlik yapan sanatçı bu dönemin en önemli yol gösterici bir özellik taşıyan sanatçı Serveti Fünun edebiyatının oluşmasında rol roman, makale, tenkit gibi birçok türde eser karşı yeni edebiyatı güçlü bir şekilde adlı eserinin ön sözünde şiirle ilgili fikirlerini olan her şey şiirin konusu olabilir diyerek şiirin konusunu oldukça erken ölümü nedeniyle eserine hüzün daha çok aruz ölçüsü ile Naci ile güçlü bir şekilde eski-yeni tartışması Edebiyatı’ndaki ilk realist roman olan “Araba Sevdası”nı romantizm, roman ve hikayelerinde realizm akımın etkisi Eleştiri Takdir-i Elhan Tiyatro Afife Anjelik, Çok Bilen Çok Yanılır, Atala, Vuslat yahut Süreksiz Sevinç Şiir Nijad Ekrem, Nağme-i Seher, Pejmürde, Zemzeme, Yadigar-ı Şebab Hikâye Muhsin Bey, Şemsa Roman Araba SevdasıABDÜLHAK HAMİT TARHAN 1852 – 1937Şair-i Azam olarak bilinen Abdülhak Hamit, bu dönemin en üretken sanatçıların başında çok şiirleriyle başarılı aşk, ölüm, metafizik gibi konularda şiirler şiirinin dışında diğer şiirleri aruz ölçüsüyle ve ağır bir dille kitabındaki şiirlerde kır ve köy hayatını ele almış ve edebiyatımızdaki ilk pastoral şiir örneklerini metafizik düşünceyi ileriye Batılılaşma fikrinin güçlü savunucusu ziyade okunması için birçok tiyatro oyunu tiyatroları nazım-nesir Shakespeare ve Victor Hugo’da fazlasıyla etkilendiği akımının Tiyatro Macera-yı Aşk, Nesteren, Eşber, Tezer, Finten, Turhan yahut Endülüs’ün Fethi, Sabr-ü Sebat, İçli Kız, Duhter-i Hindu, İbn-i Musa, İlhan Şiir Sahra, Makber, Hacle, Ölü, Bunlar Odur, Divaneliklerim yahut Belde, Baladan Bir Ses…SAMİ PAŞAZADE SEZAİ 1860 – 1936Eski edebiyata karşı çıkarak Batı edebiyatına akımından teknik olarak daha için sanat görüşünü yerli yaşamdan Edebiyatı’nda Batılı anlamda ilk hikayemiz olan “Küçük Şeyler”i güncel konularından olan esirliği işlemesiyle dikkat çekmiştirEserleri Tiyatro Şir ilk eseri Roman Sergüzeşt Gezi-sohbet Rumuzü’l-Edep Hikâye Küçük ŞeylerMUALLİM NACİ 1850 – 1893Tanzimat Dönemi’nde eski edebiyatı yani Divan Edebiyatı’nı savunan sanatçıların önderliğini şair olarak bilinse de Batı tarzında şiirler de edebiyattan kopmadan yenileşmenin taraftarı sade bir dil kullanmayı tercih Mahmut Ekrem ile sert bir eski-yeni tartışması Mahmut Ekrem’in Zemzeme adlı eserine karşılık olarak Demdeme adlı bir eleştirisini yazmıştır.“Kulak için kafiye”yi savunanlara karşılık “Göz için kafiye” anlayışını duygular içeren şiirlerinin yanında tabiat, karamsarlık, gurbet gibi konuları ele Sözlük Lügat-i Naci, Istılahat-ı Edebiye Eleştiri Demdeme, Muallim Şiir Füruzan, Şerare, Ateşpare Hatıra Ömer’in ÇocukluğuNABİZADE NAZIM 1850 – 1893Bu dönemin gözlemci yazarlarından şiirlerle başlamış ve daha sonrasında roman ile hikayeye realizm ve natüralizmin etkileri mekan olarak İstanbul dışına köy romanımız olan “Karabibik”i tezli romanımız “Zehra”yı psikolojik ögeleri ustalıkla Şiir Heves Ettim Roman Karabibik, Zehra Hikâye Zavallı Kız, Bir hatıra, SevdaTanzimat 2. Dönem Sanatçıları KodlamaTanzimat edebiyatının sanatçılarını kodlama yaparak çalışmanız ihtiyaç halinde hatırlamanızı kolaylaştıracaktır. Kodlama SANıRıM Sami Paşazade Sezai, Abdülhak Hamit Tarhan, Nabizade Nazım, Recaizade Mahmut Ekrem, Muallim Naci⇒ Tanzimat Dönemi I Sanatçıları ⇐ TANZİMAT 2. DÖNEM İKİNCİ DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATININ ÖZELLİKLERİ ​ Meclis-i Mebusan’ın Osmanlı- Rus savaşı bahanesi ile kapatılması ile başlayıp, Servet-i Fünun Edebiyatının başlangıcına kadar olan döneme denilir. Sanat, sanat içindir, görüşü oldukça ağırdır İstibdat yönetiminin kendisini hissettirmeye başlaması ile toplumsal konular bireysel konulara dönüş başlamıştır. Tiyatro eserleri daha çok oynanmak için değil okunmak için yazılmıştır. Şiirde aruz ölçüsü kullanılmaya devam edilmiş, yeni nazım biçimleri denenmiştir. Şiirde konu genişlemesi yaşanmıştır. “Güzel olan her şey şiirin konusu olabilir.” Düşüncesine bağlı olarak aşk, felsefe, doğa gibi konular işlenmiştir. Realizm akımının etkisiyle roman ve hikayede gözleme önem verilmiş, olay ve kişiler daha gerçekçi anlayışla anlatılmıştır. Roman tekniği geliştirilmiştir. Aruz ölçüsü kullanılmasına rağmen divan edebiyatı nazım biçimlerinin terk edilmeye başlandığı bu dönemde Muallim Naci Divan Edebiyatını savunmaya devam etmiştir. Tanzimat'ın ikinci kuşak sanatçıları Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit Tarhan, Samipaşazade Sezai, Nabizade Nazım, Muallim Naci, Direktör Ali Bey ve Ahmet Cevdet Paşa'dır. Realizm ve naturalizm akımları bu döneme damgasını vurmuşlardır. Ancak romantizm Abdulhak Hamit ile varlığını sürdürmeye devam etmektedir. Bireysel konulara geçiş ve yasaklar gazeteciliği işlevsiz hale getirdiğinden gazetecilik önemini yitirmiştir. Roman, hikaye,tiyatro,eleştiri gibi nesir türünde yazılan eserler şiire göre daha sadedir. Roman ve hikayelerde daha çok yanlış Batılılaşma, kölelik, caiyelik gibi konular işlenmiştir. RECAİZADE MAHMUT EKREM 1847- 1914 İstanbul doğumludur. İyi bir eğitim almıştır. Arapça ve Farsça bilmektedir. Eski edebiyata karşı yeni savunanların üstadı konumundadır. Tevfik Fikret'in akıl hocası hem de Galatasaray Lisesi’nden hocasıdır. Muallim Naci ile uzun yıllar süren "eski-yeni" kavgasında yeniyi savunmuştur. "Sanat sanat içindir ve kafiye kulak içindir." görüşünü benimsemiştir. Oğullarının ölümünün üzüntüsü onu bireysel konularda eser vermeye itmiştir. "Her güzel şey şiirin konusudur." diyerek şiirin konu zenginliğine katkı yapmıştır. Birkaç şiir denemesinde heceyi kullanması dışında hep aruzu kullanmıştır. Şiirde romantizm, roman ve hikayelrde realizm, tiyatroda ise klasizm akımının etkileri görülür. İlk realist roman olan Araba Sevdası’nı yazmıştır. Tiyatroları Afife Anjelik, Çok Bilen Çok Yanılır, Vuslat Süreksiz Sevinç Şiirleri Zemzeme, Nağme-i Seher, Tefekkür, Yadigâr-ı Şebap Romanları Araba Sevdası, Hikaye Muhsin Bey, Şemsa İnceleme Talim-i Edebiyat adlı eseri onun edebiyata dair görüşleri içeren en önemli eseridir. Takdir-i Elhan ​​ ABDÜLHAK HAMİT TARHAN 1852-1937 İstanbul doğumludur. Babası Hayrullah Efendi Türk Edebiyatının ilk dram denemesini yazmıştır. Hikaye-i İbarhim Paşa ve İbrahim –i Gülşeni Bir çok devlet kademesinde görev yaptı. Divan Edebiyatına karşı olan şair , Batılılaşma hareketinin asıl öncüsü olarak kabul gördüğü için kendisine" şairi azam" büyük şair denilmiştir. Batılı şiir biçimlerini ilk kez edebiyatımızda deneyen kişidir. Romantizmin etkisindedir, metafizik konuları, ölüm, aşk gibi temalar içeren eserler vermiştir. Hayatı boyunca sadece şşir ve tiyatro yazmıştır. Tiyatroları genel olarak oynanmaya müsait olmayan okunmak için yazılmış tiyatrolardır. Dili ağırdır, hece ile birkaç denemesi dışında aruzu kullanmayı tercih etmiştir. Türk Edebiyatındaki kafiyesiz ik şiir olan “Validem” şiirini, İlk pastoral şiir olan “Sahra”yı yazmıştır. Tiyatroları nazım-nesir karışık yazmayı tercih etmiştir. Aruz ölçüsü kullanılarak yazılan ilk tiyatro eseri olan “Eşber” adlı tiyatrosu dışında, hece kullanılaraka yazılan ilk tiyatro olan “Nesteren”i de kendisi yazmıştır. Romantizm akımından etkilenmiştir. Şiirleri Ölü, Hacle, Bunlar Odur, Garam, Divaneliklerim yahut Belde, Makber, Sahra, Validem, Yadigâr-ı Harp, Bâlâdan Bir Ses, İlham-ı Vatan, Kahpe yahut Bir Sefilenin Hasbihali. Tiyatroları Heceyle Yazılanlar Nesteren, Liberte, Hakan, Cünun-ı Aşk Aruzla Yazılanlar Sardanapal, Turhan, Kanuni’nin Vicdan Azabı, Eşber, Nazife, Abdullahü’s-Sagir, İlhan, Yabancı Dostlar, Arziler, Ruhlar, Tayflar Geçidi, Tezer Nazım-nesir karışık Finten, Yadigâr-ı Harp Duhter-i Hindu, Tarık, İbn-i Musa, Zeynep, Mensur Sabr u Sebat, İçli Kız, Mecara-yı Aşk, ​​ MUALLİM NACİ 1850-1893 ​ Asıl adı Ömer’dir, İstanbul doğumludur. Eski tarzda medrese eğitimi almıştır. Birçok yerde katiplik yaptıktan sonra İstanbul’a geldi. Galatasaray Lisesi’nde edebiyat dersleri verdi. Ahmet Mithat’ın damadıdır. Onun gazetesi olan Tercüman-ı Hakikat gazetesinde yazmıştır. Eski edebiyatı savunanların lideri konumundadır. Recaizade Mahmut Ekrem'le eski- yeni kavgasında eski'yi savunmuştur. Aslında Muallim Nai Batı’yı tümden reddetmemektedir. Sadece tümüyle Batıyı taklit etmeye karşıdır. Batılı tarzda şiirler de gazelleri ve heceyle şiirlri vardır. Türk Edebiyatında ilk kez köyden bahsedilen şiiri “ Köylü Kızların Şarkısı” şiirinii yazmıştır. Dili ağırdır ;ancak başarılıdır. Recaizade’nin “Zemzeme” adlı yapıtındaki görüşleri “Demdeme” adlı eseri ile eleştirmiştir. Recaizade’nin “kulak için kafiye” anlayışına “ göz için kafiye” anlayışı ile karşı çıkmıştır. Şiir Kitapları Ateş-pâre, Şerâre, Füruzân, Sünbüle, Yadigâr-ı Nâci, Terkîb-i Bend ,Mirât-ı Bedâyî ,Manzum Destanlar Gazi Ertuğrul Bey, Musa Bin Ebu’l Gazan yahut Hamiyyet Roman Mehmed Muzaffer Mecmuası Tiyatro Heder, Mektup , Yazmış Bulundum, İntikad, Muhaberât ve Muhaverât Anı Ömer’in Çocukluğu Eleştiri Demdeme Dil Çalışmaları Lügat-i Nacî Kamus-i Osmanî Edebiyat-İnceleme Araştırma lstılahât-ı Edebîyye NABİZADE NAZIM 1862-1893 İstanbul doğumludur. Asıl adı Ahmet Nazım’dır. Asker bir santaçıdır. Erkan-ı Harbiyeden yüzbaşı rütbesiyle mezun olmuştur. Edebiyata şiirle başlayan şiirlerini “Heves Ettim”adıyla bir araya toplamıştır. Asıl ününü roman ve hikayeleriyle sağlamıştır. Realizm, natüralizm'in öncülerindendir. İlk psikolojik roman denemesi Zehra'yı, ilk köy romanı Karabibik’i yazmıştır. Eserleri Roman Karabibik, Zehra Öykü Yadigârlarım, Haspa, Hala Güzel, Sevda, Zavallı Kız, Bir Hatıra Şiir Heves Ettim ​​ SAMİPAŞAZADE SEZAİ 1860 – 1936 İstanbul doğumludur. Babası Osmanlı'nın ilk maarif nazırı yani Milli Eğitim Bakanı Abdurrahman Sami Paşa’dır. İyi bir Eğitim aldı. Elçilik katipliği yaptı. İngiliz ve Fransız Edebiyatını yakından tanıdı. Roman ve öykülerinde realizmin, şiirlerinde romantizmin etkisi görülür. Roman ve öykülerinde halkın içindeki kahramanları kendi dilleri, çevreleri ve günlük yaşamlarıyla yansıtmıştır. Öykülerindeki teknik, romanlarındaki teknikten önem vermiştir. Betimlemelerde ağır bir dil, konuşma bölümlerinde sade ve doğal bir dil kullanmıştır. Sanat için sanat anlayışını benimsemiştir. Türk edebiyatında Batılı anlamda ilk öykü Küçük Şeyler örneklerini yazmıştır. “Jack” adlı romanı Türkçeye çevirmiştir. Eserleri Tiyatro Şîr Düzyazı Rümuzul Edep, İclal Hikâye Küçük Şeyler Batılı anlamda ilk öykü örneklerini içerir. Eserdeki bazı hikâyeler çeviridir. Roman Sergüzeşt Çeviri Jack Tanzimat Edebiyatı’nın İkinci Dönemine Genel Bir Bakış Bu dönemde I. Meşrutiyet Meclisi’nin 1877’de Osmanlı-Rus Savaşı gerekçe gösterilerek kapatılmasıyla başlayan baskıcı yönetimi vardır. Bu durum sanat ve edebiyatı da etkilemiştir. Bu dönem sanatçıları, devrin siyasi baskıları yüzünden topluma yönelik sanat yapamamışlar, bireysel konuları işlemişlerdir. “Sanat, sanat içindir.” anlayışı benimsenmiştir. Dilde sadeleşme çalışmaları terk edilmiş, eski dile dönülmüştür. Eserlerde kullanılan dil ağırlaşmıştır. Gazetecilik eski önemini kaybetmiştir. Siyasal ve toplumsal olaylar yerine, günlük olaylardan bahsedilmiştir. Bu dönemin şiiri, Servetifünun şiirine örnek olmuş ve zemin hazırlamıştır. Muallim Naci, bu dönemde divan edebiyatını savunan tek önemli sanatçıdır. Tanzimat dönemi edebiyatının ikinci neslini Ekrem, Hamit ve Sezai oluşturur, ikinci neslin en önemli özelliği, sanat için sanat yapma anlayışına paralel olarak sosyal olaylardan ferdî olaylara doğru yönelme şeklinde tezahür eder. Birçok bakımdan birinci neslin sanat anlayışına karşı çıkan ikinci nesil sanatkârları, Servet-i Fünun edebiyatı dönemi için bir hazırlık safhası oluştururlar. Şair, hikayeci, romancı, tiyatro yazarı, münekkit ve nazariyatçı olarak birçok eser veren Recaizade Mahmut Ekrem, konu ve dil bakımından Tanzimat şiirinden ayrı bir yol izlemiş, estetik ölçülerini yazılarıyla açıklayarak ve şiirlerinde tatbik ederek ortaya koymaya çalışmıştır. Ona göre şiirde en önemli gaye güzelliktir; şiirin birinci derecede eğitme amacı yoktur, ayrıca, şiirde konuşma dilinden farklı ve özel bir kelime haznesi bulunmalıdır. Böylece, Ahmet Haşimde bariz bir şekilde görüleceği üzere kelimeler, anlamlarından çok, estetik bir unsur olarak ses ve ritim özelliklerine göre değerlendirilir. Bu anlayış, sanat için sanat anlayışının tipik bir örneğini teşkil eder. İKİNCİ DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATININ ÖZELLİKLERİ 1876-1895 Siyasi baskı nedeniyle kişisel konulara eğilmişlerdir. Sanat, sanat içindir, anlayışı yeniden hakim olmuştur. Dil daha önceki döneme göre çok ağırlaştırılmıştır. Tiyatro oyunları, oynanmak için değil sadece okunsun diye yazılmıştır. Natüralizm ve Realizm gibi akımlardan etkilenerek eserler verilmiştir. Tanzimat Dönemindeki Gazetecilik, birinci dönem tanzimat edebiyatındaki gibi işlevsel değildir. Toplumsal fayda güden makalelerin yerini edebi makale almıştır. Tanzimat birinci dönemdeki gibi hece ölçüsü denenmiş ama aruz ölçüsü yine egemenliğini devam ettirmiştir. Birinci dönemde de kullanılan Divan şiiri nazım şekilleri terk edilmeye başlanmıştır. Recaizade Mahmut Ekrem ve Samipaşazade Sezai realizm akımından, Nabizade Nazım naturalizm akımından, Abdülhak Hamit Tarhan ise romantizm akımından etkilenmiştir. Tanzimatın II. döneminde eserler meydana getiren Muallim Naci Divan şiirinin tek savunucusu konumundadır. Tanzimat’ın II. kuşak yazar ve şairleri şunlardır Nabizade Nazım, Muallim Naci, Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit Tarhan, Direktör Ali Bey, Samipaşazade Sezai ve Ahmet Cevdet Paşadır. Romantizmden Realizme Geçişin Şairi Sezai Sami Paşazade Sezai, Tanzimat devrinde romantizmden realizme geçişi temsil eder. Tanzimat edebiyatında önemli bir tema olan kölelik sorununu, ilk olarak değil, fakat en geniş ve en esaslı bir şekilde ele alan Sami Paşazade Sezai’dir. Tek romanı olan Sergüzeştte bütünüyle bu soruna yer vermiştir, başka da roman yazmamıştır Romantik akım üslubunu terk etmeyerek eserlerinde realist çizgilere de rastlanıldığında bu yeniliğin öncüsü sayılmaktadır. Dili tanzimat sanatçılarında gibi bu dönemin özelliklerini taşımaktadır. Küçük Şeyler, adlı hikaye kitabı batılı anlamdaki ilk modern hikaye olarak kabul görmektedir. Şeyh Galip Tanzimat Fermanının İlanı ve Getirdiği Yenilikler »

tanzimat 2 dönem sanatçıları ve eserleri