SemihŞAHİN-Mehmet İNAN/BURSA,(DHA) – BURSA’da, yolun karşısına geçmek isterken halk otobüsünün çarpması sonucu hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Semih Karagöz’ün (24) annesi Aysel Karagöz, kaza anında yoldaki hız sınırını aştığını söylediği otobüs şoförünün tutuksuz yargılanmasına tepki göstererek , “Oğlum öleli bir buçuk yıl oldu. Büyükannem nüfus kayıtlarında görünmüyor. Herkese Merhaba. Benim annem 67 yaşında anneme ve kardeşine eski Osmanlı tapulu bir ev kaldı tapusu ananelerinin üstüne tapuyu kendi üstlerine almamışlar uğraşmamışlar 1999 depreminden beri boş hasarlı bu evin satışı ve yeni tapuyu çıkartmak için kendi üstlerine almaları Oyayında ne paranın P'si, ne bir duygusal sömürü, ne Bergüzar ne annem geçti. Ailemin sunduğu tüm katkılara rağmen ‘Ben bunu yapmak Dedemöleli 1 sene oldu tamı tamına, hala garip hissediyorum. Belki çok aşırı samimi olmadığım için, belki de baba tarafının en küçüğü olarak en az anısı olan ben olduğum için, bilemedim. Babam telefonu kapatıp, annemin yanına gidip "Babam vefat etmiş" dedi soğuk bi ses tonuyla. Annem şoka uğrayıp Annemkısmına gelince babam öleli 20 yıl oldu bize hem analık hem babalık yaptı ben de onun için onu mutlu etme isteği var. Asıl sorun eşim ve annem arasında, bu hastalık döneminde annem torun sevdasıyla ve benim eşimden bıkabileceğim düşüncesiyle çok yüklendi (hadi hala olmadı mı gibi) ve bu nedenle eşimle çok ciddi Vay Tiền Nhanh. BUGÜN 5 yıl oldu annem öleli. Ve benim onu düşünmediğim tek bir gün bile yok. Bazen onun artık olmadığını fark ettiğimde Gravity’ filminde uzayın derinliklerine, karanlığa doğru ağır ağır uzaklaşan George Clooney gibi hissediyorum. İşte böyle anlardan birinde, birkaç hafta önce, korkunç bir şey oldu. Hiçbir yere gitmeyen trafiğin orta yerinde, arabanın içinde oturmuş onunla dertleşirken annemin yüzünü unuttum! İnsanların yüzlerini hatırlama konusunda pek iyi sayılmam doğrusu. Hani o bir gördüğü yüzü bir daha unutmayanlar’dan değilim ben ama insan annesinin yüzünü unutur mu ya!.. Sizi temin ederim o birkaç saniye hayatımın en korkunç kâbuslarından biriydi. Daha da doğrusu Borges’in tarif ettiği gibi bir karabasan’ın orta yerine düştüğümü hissettim. Sonsuzluk kadar uzun o kısacık anda ne yaptıysam bir türlü annemin yüzünü gözümün önüne getiremedim. Etrafımdaki otomobillerin farları yıldızlar, ben de sonsuz boşlukta döne döne karanlığın içine doğru giden Clooney’dim! Ve sonunda karabasan denen o yılgının içinde buldum kendimi; Borges’in dediği gibi “Karabasan her şeyden önce yılgıdır çünkü...” SEN KİMSİN, KİMSİN SEN? Jeff Kleeman, yaklaşık 30 yıldır yapımcı, yazar ve daha birçok şey olarak Hollywood’da çalışan biri. Hayatlarını imaj’larıyla kazanan insanların sektöründe Kleeman’ın küçük bir kusuru var “Bir gördüğü yüzü bir daha hatırlamıyor!” Hem de öyle birkaç gün geçtikten sonra falan değil; gözlerini konuştuğu kişinin yüzünden çene ile alında saçların başladığı nokta bir an olsun ayırıp geri döndüğünde karşısındaki kişi daha önce hiç görmediği biri oluveriyor. Benim daha önce hiç duymadığım, Jeff Kleeman’ın içinde bulunduğu bu duruma yüz körlüğü’ deniyormuş. O, bu tanımdan nefret ediyor “İnsanların yüzünü gayet iyi görüyorum. Benim sorunum hatırlamakta. İş hatırlamaya geldiğinde adeta hafızamı kaybediyorum...” Bir şeyin varlığından hiç haberdar olunmadığında eksikliğinin de hissedilmediğini söylüyor “Çocukken insanların yüzünü hatırlamanın herkesin yaptığı bir şey olduğunu hiç düşünmüyordum. Ailemi saçlarından, kıyafetlerinden, seslerinden tanıyordum...” ÇOCUĞUNU TANIMIYOR İnsanların ne kadar tanındığının en önemli özellikler’den biri olduğu Hollywood’da Jeff Kleeman için kimsenin kimseden farkı yok; en azından gözlerini yüzlerinden kaçırdığında tüm o yıldızların hepsi, daha önce hiç görmediği sıradan bir kişi oluveriyor bir anda. Film izlerken karakterler görüntülerini değiştirdiklerinde, saçlarını kestirip ya da ne bileyim bıyık bıraktıklarında hepsinin birbirine girdiğini söylüyor “Filmin sonunda kimin Brad Pitt kimin Scarlett Johansson olduğunu öğrenmek benim için büyük sürpriz oluyor!” Bu sadece ünlü’ler için geçerli bir durum da değil elbette... Zaten Jeff de “Bu rahatsızlığın en acı veren yanı çocuklarını’nın bile yüzünü hatırlayamamak...” diyor. Eşini, annesini, babasını, arkadaşlarını kısaca tüm sevdiklerini her gün belki de onlarca kez ’ilk kez görüyor!’ İnsanı deli edecek bu durumda bile Kleeman bardağın dolu tarafına bakmaya çalıştığını ekliyor “Çocuklarımın yüzünü her gördüğümde güzellikleri karşısında aklım başımdan gidiyor; hem de her seferinde ve bu iyi bir şey. Siz bir kez âşık oluyorsunuz ben her gün, her gördüğümde ilk kez karşılaşmışım gibi...” HAYATIN ESPRİSİ! Arabada annemin yüzünü unuttuğum o akşamdan birkaç gün sonra Jeff Kleeman’ın öyküsünü okudum. Hayatın garip bir espri anlayışı var... Benimle Kleeman’ın yollarını en alakasız zamanda kesiştirip sonra da bize nanik yaparak kahkahalarla gülebiliyor! O akşam eve döndüğümde uzun uzun annemin fotoğraflarına baktım. Melek yüzünü bir daha unutmamak için aklımın bir köşesine astım... Bursa’da çöp evde 1 yıldır tutulduğu odada bulunan Muhammed Cem’i odaya kilitleyen teyzesi ile annesi birbirini suçladı. Çocuğunun kaçırıldığını söyleyen Yasemin A., "Çocuğum benim yanımda olacak" dedi. Cem’in annesi olmadığını öğrenince hayata küstüğünü iddia eden teyzesi Kamuran Pınar A., daha önce de “Cem annesine dönmek istemiyor” demişti. Yasemin A., kardeşinin ceza alması için çaba göstereceğini söyledi. Abone Ol Haber Merkezi 27 Temmuz 2022, 0000 Yeni Şafak Yeğenini çöp evde rehin tutan teyze Kamuran Pınar A. tutuklanmıştı. Türkiye, 1 yıl boyunca kapalı tutulduğu çöp evden canlı çıkan Muhammed Cem’i konuşuyor. 9 yaşındaki çocuğun teyzesi ve annesi verdiği ifadelerde birbirini suçladı. Anne Yasemin A., 19 aylıkken çocuğu anneannesine bıraktığını ve kardeşinin, annelerinin cenazesinde çocuğu kaçırdığını öne sürdü. 2 yıl önce kayıp başvurusunda bulunduğunu ancak çocuğuna ulaşamadığını İFADELER VERDİ44 yaşındaki teyze Kamuran Pınar A., ise anneannesiyle kalan yeğeni Cem'i annesi istemediği için yanına aldığını söyledi. İfadesinde çocuğun kendisiyle mutlu olduğunu, annesinin yanına dönmemek için kendisini kilitlediğini öne sürdü. Teyze sonraki açıklamasında ise Muhammed Cem’in 1 yaşından bu yana kendisini annesi olarak bildiğini, küçük çocuğun annesi olmadığını kendisinin yaptığı bir telefon görüşmesini tesadüfen duyup o sırada öğrendiğini ve bu sebeple hayata küsüp bu hale geldiğini iddia etti. Yasemin A. ÇOCUĞUM KAÇIRILDI, DARP EDİLDİM!Avukatlarıyla hukuki süreci takip etmek için Antalya Adliyesi'ne gelen Yasemin A., burada gazetecilere yaptığı açıklamada, Antalya'da çalışması gerektiği için, kalp hastası annesinin çocuğuna baktığını söyledi. Annesi ölene kadar çocuğuyla her gün konuştuğunu, istediği her şeyini aldığını ifade eden Yasemin A, "Annem vefat etti. Cenazede çocuğum kaçırıldı ve darp edildim. Çocuğumu göremedim. Benim çocuğum hayatta kalabilmeyi başarmış. Benim için o önemli" dedi. 9 yaşındaki Muhammed Cem’in hastanede tedavisi sürüyor. ERKEK ÇOCUK İSTEDİĞİ İÇİN ALDIKız kardeşinin erkek çocuk istediği için oğlunu kaçırdığını iddia eden Yasemin A, "Kendi kızını da eşinden yıllardır kaçırıyor. Benim çocuğum akıllı bir çocuk. Yıpratılmasını istemiyorum. Bu aşamaları geçecek. İkimiz de çok güçlüyüz. İkimiz de ayakta kaldık. Çocuğum benim yanımda olacak. Her şey düzelecek. Ben baştan bu yana kararlı olmasaydım üç yılda ben aklımı kaçırabilirdim. İnsanlardan empati istiyorum" ifadelerini kullandı. Kardeşinin ceza alması için çaba göstereceğini dile getiren Yasemin A, "Oraya gidip o kapıyı kırmasalardı benim oğlum ölebilirdi. Çocuğuma, bana teslim ederken 'Anneni hatırlıyor musun?' dediler. 'Evet o benim annem' dedi." diye konuştu. Yasemin A., devletin sürecine saygılı olduğunu söyledi. Oğlunu hastanede gördüAkdeniz Üniversitesi Hastanesi'e gelen anne oğlunun sağlık durumuna ilişkin bilgi aldı. Oğluna hastanede iyi bakıldığını ifade eden "Oğlumun hızla iyileştiğini gördüm. Öptüm ve kokladım. Oğlumu her gün ziyaret ederek hasret gidermek istiyorum." başlıyor çok heyecanlı9 yaşındaki Muhammed Cem’in tedavisi hastanede sürüyor. Cem Muhammet'in sağlık durumuyla ilgili bilgi veren Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, "Kanında bazı sıkıntılar vardı, onları tedavi etmeye çalışıyoruz. İştahı yerinde; bundan sonraki süreçte tedavi olur olmaz, eğitimine başlanacak; onun için çok heyecanlı" dedi. FOTOĞRAF 7 Bursa'nın Nilüfer ilçesinde çöp evdeki bir kilitli odada bitkin halde bulunan 9 yaşındaki erkek çocuğunun Antalya'nın Aksu ilçesinde yaşayan annesi Yasemin A., yaşananlarla ilgili açıklamalarda çocuğu için aldığı karton kutu içindeki oyuncak ve kıyafetleri gösteren Yasemin A., düzenli olarak çocuğuna eşya gönderdiğini belirtti. Yasemin A., 3 yıldır çocuğunu aradığını ve kardeşinin kadına şiddet olaylarından adresine gizlilik kararı aldırması nedeniyle bir türlü sonuca ulaşamadığını belirtti. Oğlunu aramadığı bir gün dahi olmadığını dile getiren Yasemin A., “Sürekli dilekçe verdim, şikayetçi oldum. Bursa'da yaşıyordum, 19 aylıkken onu anneme bıraktım. Annem Antalya'ya gelemeyecekti, kız kardeşim de boşanıp çocuğuyla geliyor. Annem çocuğuma gayet iyi bakıyordu. Annem öleli 3 yıl oldu, o gün bugündür oğlumdan haber alamıyorum. Sesini bile duyamadım. Oğlum 2013 doğumludur. Oğluma her hafta istediği oyuncakları, kıyafetleri gönderirdim. Para gönderirsem çocuğumu gösteriyorlar, göndermezsem telefona vermiyorlardı. Kardeşim kendi eşinden çocuğuyla kaçtığı için ortada bir adres yoktu\" diye konuştu. \"Adres kapalı olduğu için bulamadım\"Kadına şiddet yasasının boşluklarından faydalanarak kardeşinin kızını babasından kaçırdığını ifade eden Yasemin A., “Gizlilik yaptığı için adres bulamıyorum, yoksa ben deli miyim neden çocuğumu almayayım. Annem öleli 3 yıl oldu. Cenazesine katıldım, kardeşim beni tartakladı, çocuğumu kaçırdı. Çocuğumu alamadan başkalarının yardımıyla Antalya'ya dönebildim. 3 yıldır çocuğumun sesini duyamıyorum, bana sürekli beklememi söylediler. Şile'de kardeşim hakkında aranma kaydı çıkarıldı. Bana yakalanacağını söylediler. Kardeşim yakalanmamak için bir yıl boyunca oğlumu bir odaya kilitlemiş. Ben sığınma evinde olduğunu düşünüyordum kardeşimle birlikte. Bir gittim çocuğumu hastanede gördüm. Benim çocuğum bu kadar zayıf ve kim bu hale getirdi\" dedi. \"Çocuğumun çöpten çıktığını duyunca şok oldum\"Çocuğuna kavuştuğu ilk günü anlatan Yasemin A., “Gece işten geldim, karakoldan aradılar. Polis memuru çocuğumun bulunduğunu söyledi. Bursa'ya gelmemi istediler. otobüs bileti bulabildim. Apar topar gittim. Teker üstünde gittim, yer bulamadım. Çocuğumun yurda verilmesini istemedim. Polisler beni otogarda karşıladı. Aile ve Sosyal Hizmetler çalışanları ile görüştüm, çocuğumun yanına gidip refakatçi olabileceğimi söylediler. Hastaneye gittim. Çocuğumun bir yıldır çöp evde olduğunu öğrendim, beynimden aşağı kaynar sular döküldü. Bunu çocuğuma belli etmedim. 'Kardeşim çocuğu çöpün yanına attı' diye düşündüm. Aynı gün gece yarısına otobüs bileti aldım ve Antalya'ya döndüm. Cam kenarına oturduk, 9 saat yolculuk yaptık. Oğlum her şeyi yemek istedi, ikramlıklardan alıp verdim. Görevlilerin bana söylediği beslenme şekline uymaya çalıştım. Bir öğretmen arkadaşımı aradım ve bizi otogardan aldı ve evimize getirdi\" şeklinde konuştu. \"Akşam çizgi film izledi, çerez yedi\"Oğlunun bir gece yanında kaldığını ve çok mutlu olduğunu ifade eden anne Yasemin A., “Oğlum güçsüzdü, zor yürüyordu. Düşük proteinli beslenme şekillerini araştırdım. Marketten badem, fındık, fıstık aldım. Kutlama pastası aldık. Ne istediyse aldım ama hepsini birden vermedim. Bir günü birlikte geçirdik, sütünü değiştirdim, kahvaltı yaptık. Akşam çizgi film izledik. Oğlumla tam uyudum, saat gibi kapı çaldı. Kimlik gösterdiler, polislermiş. Semt polikliniğine gittik hep birlikte. Hastaneye gidecektik zaten biz, psikolog da istemiştim. Gece çocuğumu hastaneye, beni polis merkezine götürdüler\" ifadelerini kullandı. \"Ben bir anneyim, oğlumun yanımda olması gerekir\"Oğlunun hastanedeki tedavisi sonrası kendisine verilmesini isteyen ve konuşurken gözleri dolan Yasemin A., “Onun annesi benim. Ben anneyim, çocuğumun devlette kalması imkansız. Ben böyle bir şeye izin vermiyorum. Bana kimse yardım etmedi, herkes kendi kuyruğunu kurtarmaya çalışıyor. Ben 3 yıldır çocuğumu istiyorum. Yakarım ortalığı, yok öyle bir dünya. Sevgi Evi nedir. Kim beni çocuğumdan ayırabilir. Ben bir anneyim. O benim çocuğum ve yanımda olması gerekiyor. 3 yıldır zaten bir manyak kaçırmış. Devletin bunu telafi etmesi gerekir, böyle bir şey yapamaz. O benim oğlum, ben doğurdum, benim yanımda olması gerekir. Ben eğitimciyim, gerekirse alfabeyi yeniden öğretirim\" dedi. \"Devletin vereceği cezaya güveniyorum\"Kardeşinin tutuklanmasını da değerlendiren Yasemin A., “Olması gereken oldu. Bir manyak bunu yapıyorsa bir bedeli var. Ya benim çocuğum ölseydi ya da kapı bir gün geç açılsaydı hesabını kim verecekti. Şu an elimde imkan olsa onu ben yaşatmam. Bunu söylemem doğru değil ama ben devletime güveniyorum. Devletin vereceği cezaya güveniyorum. Bundan sonra bu travmaları silmem gerekiyor\" diye konuştu. Çöp evde bitkin halde bulunan çocuğun annesinden yeni açıklama Duyunca şoke oldum Bursa'da çöple dolu evin tahliyesi sırasında kilitli bir odada bitkin halde bulunan 9 yaşındaki çocuğun Antalya'da yaşayan annesi Yasemin A., 3 yıldır çocuğunu aradığını ve kardeşi tarafından kaçırılması nedeniyle ulaşamadığını söyledi. Kardeşinin tutuklanmasını 'Olması gereken oldu devletime güveniyorum' sözleriyle değerlendiren Yasemin A., "Bana kimse yardım etmedi, herkes kendi kuyruğunu kurtarmaya çalışıyor. Ben 3 yıldır çocuğumu istiyorum. Sevgi Evi nedir, kim beni çocuğumdan ayırabilir. Ben bir anneyim. O benim çocuğum ve yanımda olması gerekiyor" dedi. GÜNDEM Bursa'da çöp evden bulunan çocuk koruma altına alındı 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunundaki amaçlar ile sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerezler kullanılmaktadır. Detaylı bilgi için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz. 2205 Çöp evde bitkin halde bulunan çocuğun annesi "Kız kardeşim olması gereken cezayı aldı, devletin vereceği cezaya güveniyorum" Çöp evde bulunan 9 yaşındaki çocuğun Antalya'da yaşayan annesi Yasemin A. Çöp evde bitkin halde bulunan çocuğun annesi "Kız kardeşim olması gereken cezayı aldı, devletin vereceği cezaya güveniyorum"Çöp evde bulunan 9 yaşındaki çocuğun Antalya'da yaşayan annesi Yasemin A. "Annem öleli 3 yıl oldu, o gün bugündür oğlumdan haber alamıyorum""3 yıldır çocuğumun sesini duyamıyorum, bana sürekli beklememi söylediler""Bana kimse yardım etmedi, herkes kendi kuyruğunu kurtarmaya çalışıyor. Ben 3 yıldır çocuğumu istiyorum""Sevgi Evi nedir, kim beni çocuğumdan ayırabilir. Ben bir anneyim, o benim çocuğum ve yanımda olması gerekiyor"ANTALYA - Bursa'da çöple dolu evin tahliyesi sırasında kilitli bir odada bitkin halde bulunan 9 yaşındaki çocuğun Antalya'da yaşayan annesi Yasemin A., 3 yıldır çocuğunu aradığını ve kardeşi tarafından kaçırılması nedeniyle ulaşamadığını söyledi. Kardeşinin tutuklanmasını 'Olması gereken oldu devletime güveniyorum' sözleriyle değerlendiren Yasemin A., "Bana kimse yardım etmedi, herkes kendi kuyruğunu kurtarmaya çalışıyor. Ben 3 yıldır çocuğumu istiyorum. Sevgi Evi nedir, kim beni çocuğumdan ayırabilir. Ben bir anneyim. O benim çocuğum ve yanımda olması gerekiyor" Nilüfer ilçesinde çöp evdeki bir kilitli odada bitkin halde bulunan 9 yaşındaki erkek çocuğunun Antalya'nın Aksu ilçesinde yaşayan annesi Yasemin A., yaşananlarla ilgili açıklamalarda bulundu. Balkonda çocuğu için aldığı karton kutu içindeki oyuncak ve kıyafetleri gösteren Yasemin A., düzenli olarak çocuğuna eşya gönderdiğini belirtti. Yasemin A., 3 yıldır çocuğunu aradığını ve kardeşinin kadına şiddet olaylarından adresine gizlilik kararı aldırması nedeniyle bir türlü sonuca ulaşamadığını belirtti. Oğlunu aramadığı bir gün dahi olmadığını dile getiren Yasemin A., "Sürekli dilekçe verdim, şikayetçi oldum. Bursa'da yaşıyordum, 19 aylıkken onu anneme bıraktım. Annem Antalya'ya gelemeyecekti, kız kardeşim de boşanıp çocuğuyla geliyor. Annem çocuğuma gayet iyi bakıyordu. Annem öleli 3 yıl oldu, o gün bugündür oğlumdan haber alamıyorum. Sesini bile duyamadım. Oğlum 2013 doğumludur. Oğluma her hafta istediği oyuncakları, kıyafetleri gönderirdim. Para gönderirsem çocuğumu gösteriyorlar, göndermezsem telefona vermiyorlardı. Kardeşim kendi eşinden çocuğuyla kaçtığı için ortada bir adres yoktu" diye konuştu."Adres kapalı olduğu için bulamadım" Kadına şiddet yasasının boşluklarından faydalanarak kardeşinin kızını babasından kaçırdığını ifade eden Yasemin A., "Gizlilik yaptığı için adres bulamıyorum, yoksa ben deli miyim neden çocuğumu almayayım. Annem öleli 3 yıl oldu. Cenazesine katıldım, kardeşim beni tartakladı, çocuğumu kaçırdı. Çocuğumu alamadan başkalarının yardımıyla Antalya'ya dönebildim. 3 yıldır çocuğumun sesini duyamıyorum, bana sürekli beklememi söylediler. Şile'de kardeşim hakkında aranma kaydı çıkarıldı. Bana yakalanacağını söylediler. Kardeşim yakalanmamak için bir yıl boyunca oğlumu bir odaya kilitlemiş. Ben sığınma evinde olduğunu düşünüyordum kardeşimle birlikte. Bir gittim çocuğumu hastanede gördüm. Benim çocuğum bu kadar zayıf ve kim bu hale getirdi" dedi."Çocuğumun çöpten çıktığını duyunca şok oldum"Çocuğuna kavuştuğu ilk günü anlatan Yasemin A., "Gece işten geldim, karakoldan aradılar. Polis memuru çocuğumun bulunduğunu söyledi. Bursa'ya gelmemi istediler. otobüs bileti bulabildim. Apar topar gittim. Teker üstünde gittim, yer bulamadım. Çocuğumun yurda verilmesini istemedim. Polisler beni otogarda karşıladı. Aile ve Sosyal Hizmetler çalışanları ile görüştüm, çocuğumun yanına gidip refakatçi olabileceğimi söylediler. Hastaneye gittim. Çocuğumun bir yıldır çöp evde olduğunu öğrendim, beynimden aşağı kaynar sular döküldü. Bunu çocuğuma belli etmedim. Kardeşim çocuğu çöpün yanına attı diye düşündüm. Aynı gün gece yarısına otobüs bileti aldım ve Antalya'ya döndüm. Cam kenarına oturduk, 9 saat yolculuk yaptık. Oğlum her şeyi yemek istedi, ikramlıklardan alıp verdim. Görevlilerin bana söylediği beslenme şekline uymaya çalıştım. Bir öğretmen arkadaşımı aradım ve bizi otogardan aldı ve evimize getirdi" diye konuştu."Akşam çizgi film izledi, çerez yedi"Oğlunun bir gece yanında kaldığını ve çok mutlu olduğunu ifade eden anne Yasemin A., "Oğlum güçsüzdü, zor yürüyordu. Düşük proteinli beslenme şekillerini araştırdım. Marketten badem, fındık, fıstık aldım. Kutlama pastası aldık. Ne istediyse aldım ama hepsini birden vermedim. Bir günü birlikte geçirdik, sütünü değiştirdim, kahvaltı yaptık. Akşam çizgi film izledik. Oğlumla tam uyudum, saat gibi kapı çaldı. Kimlik gösterdiler, polislermiş. Semt polikliniğine gittik hep birlikte. Hastaneye gidecektik zaten biz, psikolog da istemiştim. Gece çocuğumu hastaneye, beni polis merkezine götürdüler" ifadelerini kullandı."Ben bir anneyim, oğlumun yanımda olması gerekir"Oğlunun hastanedeki tedavisi sonrası kendisine verilmesini isteyen ve konuşurken gözleri dolan Yasemin A., "Onun annesi benim. Ben anneyim, çocuğumun devlette kalması imkansız. Ben böyle bir şeye izin vermiyorum. Bana kimse yardım etmedi, herkes kendi kuyruğunu kurtarmaya çalışıyor. Ben 3 yıldır çocuğumu istiyorum. Yakarım ortalığı, yok öyle bir dünya. Sevgi Evi nedir. Kim beni çocuğumdan ayırabilir. Ben bir anneyim. O benim çocuğum ve yanımda olması gerekiyor. 3 yıldır zaten bir manyak kaçırmış. Devletin bunu telafi etmesi gerekir, böyle bir şey yapamaz. O benim oğlum, ben doğurdum, benim yanımda olması gerekir. Ben eğitimciyim, gerekirse alfabeyi yeniden öğretirim" dedi."Devletin vereceği cezaya güveniyorum"Kardeşinin tutuklanmasını da değerlendiren Yasemin A., "Olması gereken oldu. Bir manyak bunu yapıyorsa bir bedeli var. ya benim çocuğum ölseydi ya da kapı bir gün geç açılsaydı hesabını kim verecekti. Şu an elimde imkan olsa onu ben yaşatmam. Bunu söylemem doğru değil ama ben devletime güveniyorum. Devletin vereceği cezaya güveniyorum. Bundan sonra bu travmaları silmem gerekiyor" diye konuştu. İnşaat çalışması sebebiyle evlerin yanındaki toprak ve karayolu, fay hattı gibi yarıldı Antalya'da çıkan orman yangını havadan ve karadan müdahaleyle söndürüldü Antalya'da uyuşturucu operasyonunda 6 kişi gözaltına alındı Kaynak İHA Antalya, Oğlum, Bursa, Genel, Yerel, Son Dakika Son Dakika › Genel › Çöp evde bitkin halde bulunan çocuğun annesi 'Kız kardeşim olması gereken cezayı aldı, devletin vereceği cezaya güveniyorum' - Son Dakika Bu haber İhlas Haber Ajansı tarafından hazırlanmış olup habere tarafından hiçbir editöryal müdahalede bulunulmamıştır. İhlas Haber Ajansı tarafından hazırlanan bütün haberler sitemizde hazırlandığı şekliyle otomatik servis edilmektedir. Bu nedenle haberin hukuki muhatabı İhlas Haber Ajansı kurumudur. Son Dakika Error 522 Ray ID 738486e7e998b7be • 2022-08-10 001411 UTC AmsterdamCloudflare Working What happened? The initial connection between Cloudflare's network and the origin web server timed out. As a result, the web page can not be displayed. What can I do? If you're a visitor of this website Please try again in a few minutes. If you're the owner of this website Contact your hosting provider letting them know your web server is not completing requests. An Error 522 means that the request was able to connect to your web server, but that the request didn't finish. The most likely cause is that something on your server is hogging resources. Additional troubleshooting information here. Cloudflare Ray ID 738486e7e998b7be • Your IP • Performance & security by Cloudflare Bursa'da çöple dolu evin tahliyesi sırasında kilitli bir odada bitkin halde bulunan 9 yaşındaki çocuğun Antalya’da yaşayan annesi Yasemin A., 3 yıldır çocuğunu aradığını ve kardeşi tarafından kaçırılması nedeniyle ulaşamadığını söyledi. Kardeşinin tutuklanmasını Olması gereken oldu devletime güveniyorum’ sözleriyle değerlendiren Yasemin A., "Bana kimse yardım etmedi, herkes kendi kuyruğunu kurtarmaya çalışıyor. Ben 3 yıldır çocuğumu istiyorum. Sevgi Evi nedir, kim beni çocuğumdan ayırabilir. Ben bir anneyim. O benim çocuğum ve yanımda olması gerekiyor” dedi. Bursa'nın Nilüfer ilçesinde çöp evdeki bir kilitli odada bitkin halde bulunan 9 yaşındaki erkek çocuğunun Antalya'nın Aksu ilçesinde yaşayan annesi Yasemin A., yaşananlarla ilgili açıklamalarda bulundu. Balkonda çocuğu için aldığı karton kutu içindeki oyuncak ve kıyafetleri gösteren Yasemin A., düzenli olarak çocuğuna eşya gönderdiğini belirtti. Yasemin A., 3 yıldır çocuğunu aradığını ve kardeşinin kadına şiddet olaylarından adresine gizlilik kararı aldırması nedeniyle bir türlü sonuca ulaşamadığını belirtti. Oğlunu aramadığı bir gün dahi olmadığını dile getiren Yasemin A., “Sürekli dilekçe verdim, şikayetçi oldum. Bursa’da yaşıyordum, 19 aylıkken onu anneme bıraktım. Annem Antalya’ya gelemeyecekti, kız kardeşim de boşanıp çocuğuyla geliyor. Annem çocuğuma gayet iyi bakıyordu. Annem öleli 3 yıl oldu, o gün bugündür oğlumdan haber alamıyorum. Sesini bile duyamadım. Oğlum 2013 doğumludur. Oğluma her hafta istediği oyuncakları, kıyafetleri gönderirdim. Para gönderirsem çocuğumu gösteriyorlar, göndermezsem telefona vermiyorlardı. Kardeşim kendi eşinden çocuğuyla kaçtığı için ortada bir adres yoktu” diye konuştu. "Adres kapalı olduğu için bulamadım" Kadına şiddet yasasının boşluklarından faydalanarak kardeşinin kızını babasından kaçırdığını ifade eden Yasemin A., “Gizlilik yaptığı için adres bulamıyorum, yoksa ben deli miyim neden çocuğumu almayayım. Annem öleli 3 yıl oldu. Cenazesine katıldım, kardeşim beni tartakladı, çocuğumu kaçırdı. Çocuğumu alamadan başkalarının yardımıyla Antalya’ya dönebildim. 3 yıldır çocuğumun sesini duyamıyorum, bana sürekli beklememi söylediler. Şile’de kardeşim hakkında aranma kaydı çıkarıldı. Bana yakalanacağını söylediler. Kardeşim yakalanmamak için bir yıl boyunca oğlumu bir odaya kilitlemiş. Ben sığınma evinde olduğunu düşünüyordum kardeşimle birlikte. Bir gittim çocuğumu hastanede gördüm. Benim çocuğum bu kadar zayıf ve kim bu hale getirdi” dedi. "Çocuğumun çöpten çıktığını duyunca şok oldum" Çocuğuna kavuştuğu ilk günü anlatan Yasemin A., “Gece işten geldim, karakoldan aradılar. Polis memuru çocuğumun bulunduğunu söyledi. Bursa’ya gelmemi istediler. otobüs bileti bulabildim. Apar topar gittim. Teker üstünde gittim, yer bulamadım. Çocuğumun yurda verilmesini istemedim. Polisler beni otogarda karşıladı. Aile ve Sosyal Hizmetler çalışanları ile görüştüm, çocuğumun yanına gidip refakatçi olabileceğimi söylediler. Hastaneye gittim. Çocuğumun bir yıldır çöp evde olduğunu öğrendim, beynimden aşağı kaynar sular döküldü. Bunu çocuğuma belli etmedim. Kardeşim çocuğu çöpün yanına attı diye düşündüm. Aynı gün gece yarısına otobüs bileti aldım ve Antalya’ya döndüm. Cam kenarına oturduk, 9 saat yolculuk yaptık. Oğlum her şeyi yemek istedi, ikramlıklardan alıp verdim. Görevlilerin bana söylediği beslenme şekline uymaya çalıştım. Bir öğretmen arkadaşımı aradım ve bizi otogardan aldı ve evimize getirdi” diye konuştu. "Akşam çizgi film izledi, çerez yedi" Oğlunun bir gece yanında kaldığını ve çok mutlu olduğunu ifade eden anne Yasemin A., “Oğlum güçsüzdü, zor yürüyordu. Düşük proteinli beslenme şekillerini araştırdım. Marketten badem, fındık, fıstık aldım. Kutlama pastası aldık. Ne istediyse aldım ama hepsini birden vermedim. Bir günü birlikte geçirdik, sütünü değiştirdim, kahvaltı yaptık. Akşam çizgi film izledik. Oğlumla tam uyudum, saat gibi kapı çaldı. Kimlik gösterdiler, polislermiş. Semt polikliniğine gittik hep birlikte. Hastaneye gidecektik zaten biz, psikolog da istemiştim. Gece çocuğumu hastaneye, beni polis merkezine götürdüler” ifadelerini kullandı. "Ben bir anneyim, oğlumun yanımda olması gerekir" Oğlunun hastanedeki tedavisi sonrası kendisine verilmesini isteyen ve konuşurken gözleri dolan Yasemin A., “Onun annesi benim. Ben anneyim, çocuğumun devlette kalması imkansız. Ben böyle bir şeye izin vermiyorum. Bana kimse yardım etmedi, herkes kendi kuyruğunu kurtarmaya çalışıyor. Ben 3 yıldır çocuğumu istiyorum. Yakarım ortalığı, yok öyle bir dünya. Sevgi Evi nedir. Kim beni çocuğumdan ayırabilir. Ben bir anneyim. O benim çocuğum ve yanımda olması gerekiyor. 3 yıldır zaten bir manyak kaçırmış. Devletin bunu telafi etmesi gerekir, böyle bir şey yapamaz. O benim oğlum, ben doğurdum, benim yanımda olması gerekir. Ben eğitimciyim, gerekirse alfabeyi yeniden öğretirim” dedi. "Devletin vereceği cezaya güveniyorum" Kardeşinin tutuklanmasını da değerlendiren Yasemin A., “Olması gereken oldu. Bir manyak bunu yapıyorsa bir bedeli var. Ya benim çocuğum ölseydi ya da kapı bir gün geç açılsaydı hesabını kim verecekti. Şu an elimde imkan olsa onu ben yaşatmam. Bunu söylemem doğru değil ama ben devletime güveniyorum. Devletin vereceği cezaya güveniyorum. Bundan sonra bu travmaları silmem gerekiyor” diye konuştu. Anadolu Ajansı, DHA, İHA tarafından geçilen tüm Antalya haberleri, bu bölümde editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Antalya Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.

annem öleli bir yıl oldu