Gardasilgenelde koldan ve kas içine yapılmaktadır. Rahme yapılan bir aşı değildir. Kullanımı kolay ve ağrısızdır. Diğer rahim ağzı kanserini önlemek için üretilmiş olan HPV aşısı "cervarix" genital siğillere karşı koruyucu etkili DEĞİLDİR. Bu kullanma talimatı en son 23 Şubat 2007'de onaylanmıştır. 1.
HPV DNA testinde HPV enfeksiyonu tespit edilenlerin (pozitif) bir kısmında ise erken teşhis nedeniyle pap smear testinde henüz hücreye zarar verecek kadar süre geçmediği için hücresel değişiklik (SIL) görülmemektedir (12,13,14,15,16,17,18,19,20,22,24,34,40,82,102,132).
Bunedenle, HPV- DNA Genotiplendirme Testi yapılmalıdır. HPV-DNA genotiplendirme testi ile, kansere yol açabilen 20 civarında yüksek riskli ve düşük riskli tipler belirlenmektedir. HPV- DNA genotiplendirme testi, genellikle multipleks PCR yöntemiyle yapılmaktadır. Human Papilloma Virus (HPV) Tanısında Bir İleri Aşama:
HPV testi, insan papilloma virüsünün genetik materyalini (DNA) kontrol eder. Pap-smeartesti gibi HPV testi de, erkek ya da kadın cinsel organından toplanan hücre örneği üzerinde yapılır. Birçok HPV türü vardır. Bazı tipler, görebileceğiniz veya hissedebileceğiniz siğillere neden olur.
Op Dr. Ayşe Duman'la Kadın Sağlığına Bütüncül YaklaşımHpv günümüzde pek çok kadının korkulu rüyası. Cinsel yolla bulaşan bir virüstür. Hpv pozitifliği için
Vay Tiền Nhanh. Giriş Tarihi 1205 HPV NEDİR? HPV Human papilomavirus enfeksiyonu virüsü, daha çok cinsel yolla bulaşan ve kadınlarda genital siğil, rahim ağzı ve vajina kanserine yol açabilen; 100'den fazla tipi tipi bulunan bir virüstür. Vücudun değişik yerlerinde siğil kondilom, hücre çoğalması ve kansere neden olabilir. HPV vücuda alındıktan sonraki 2-3 ay içinde siğil oluşumuna yol açar. Siğiller en sık genital bölgede görülür ama vücudun her yerinde çıkabilir. HPV'nin %80-90'ı vücudun savunma hücreleri tarafından yok edilir. HPV vürüsünün kanser oluşturma süreci 10-15 yıldır. Ağız kanserlerinin % 99'unda HPV pozitiftir. HPV virüsü, erkeklerde de penis, skrotum ve anorektal kanserlerin nedenleri arasında sayılıyor. Oldukça yaygın görülen HPV vürüsü kolay bulaşır ve önemli sağlık sorunlarına neden olabilir. 100'e yakın türü bulunan virüsün en yaygın tiplerine karşı günümüzde aşılama yapılabilmektedir. Piyasada bulunan iki ayrı HPV aşısı özellikle kansere neden olan yaygın vürüs tiplerinden korumaktadır. HPV NASIL BULAŞIR? Bulaşmaya neden olan ajan 100'den fazla türü olan human papillomavirus HPV'dir. Bulaşma tarihini belirlemek mümkün değildir. Cilde temas yolu ile bulaşır, virüsün ana bulaşma yolu cinsel ilişkidir. Enfekte bir kişinin penis, skrotum erkek yumurtalık torbası, vajina veya dış genital bölgesi ile temas sonucu bulaşır. Oral yolla enfekte bir genital bölgeye temas edilmesi halinde de bulaşma olur. Prezervatif kullanmak bulaşmayı her zaman önlemez çünkü virüs prezervatifle kaplı olmayan bir genital alandan da bulaşabilir. Enfeksiyon genellikle çıplak gözün göremediği hücresel değişiklikler olarak ortaya çıkar. Bunlar kadınlarda rahim kanseri teşhis testi ile saptanabilir. Bazen enfeksiyon kendisini klasik karnabahar görünümlü siğillerle kondiloma akuminata belli eder. Çoğu durumda enfeksiyon gelir ve hiç fark edilmeden oluşur. BELİRTİLERİ HPV-enfeksiyonu hemen her zaman belirtisizdir ve kondilomataGenital siğil genellikle kaza eseri saptanır. Vulva, anüs ve sünnet derisi bölgelerinde yoğun pruritusKaşıntı ve ülserasyonlarDoku hasarı nadiren oluşabilir. Bunlara genellikle ikincil enfeksiyonlar neden olur. Üretral siğiller idrar çıkarırken ve idrarda kan bulunduğunda yanma yapar. Belirtilerin bazıları Kandida, herpes, klamidya gibi diğer eşzamanlı enfeksiyonlardan kaynaklanır. HPV'nin teşhisi Klasik dışarıya doğru gelişen siğiller genellikle çıplak göz tarafından kolaylıkla saptanır. Resim 1, Resim 2, Resim 3 Kadınlarda HPV-enfeksiyonu genellikle rahim kanseri teşhis testi ile saptanır Asetik asit uygulanması %3–5 her iki cinsiyette de yassı lezyonları soluk plaklar olarak asetobeyazlatma görülür hale getirilir. Genç erkeklerin aşağı yukarı %30-40'ında penis başının etrafında papüller vardır; bunlar HPV ile ilintili değildir Resim. KORUNMAK İÇİN Çok eşlilik HPV bulaşması için en önemli risk faktörüdür. Çok eşlilikten kaçınmak korunmada önemli bir etkendir. Çok eşli olunmasa bile eşlerden birinin daha önce HPV ile karşılaşması da HPV bulaşmasına yol açabilir. % 100 önlemese de prezervatif kullanmak bulaşmayı belirgin olarak azaltır. HPV korunmasında bir diğer yöntem de aşıdır. Aşılardan biri sadece kanser yapan tiplere tip, 16 ve 18 , diğeri ise hem kanser yapan tiplere hem de en çok siğil yaptığı bilinen tiplere tip 6 ve 11 karşı antijen içermektedir. HPV aşışı profilaktik yani korunma amaçlı kullanılıyor, tedavi edici özelliği bulunmuyor. TEDAVİSİ Podofilotoksin, Imiquimod kremi, Eksizyon yoluyla çıkarma, Kriyoterapi, Elektrokoagulasyon, Lazerle buharlaştırma. HPV Aşısı korunmada ne kadar etkili? HPV aşışı, profilaktik olduğu için virüs ile karşılaşılmadan ve cinsel aktivite başlamadan önce yapılması önerilmektedir. 11-28 yaş arası cinsel aktivitesi başlamamış kız çocuklarına 3 doz 0, 2 ve 6. aylarda yapılması uygundur.
HPV içeren cilt, vücut içi boşluklar, vücut sıvıları ile her türlü temas infeksiyonun bulaşımına neden olabilir. İnfekte bireyle cinsel teması olanların yaklaşık 2/3'si ilk üç aylık dönemde HPV ile infekte olmaktadır. Yaşam boyu seksüel partner sayısındaki fazlalık HPV infeksiyonu için en yüksek risk faktörüdür. Erkek partnerin seksüel partner sayısının fazla oluşu ve seksüel yaşam biçimi de kadınlardaki HPV infeksiyonu için bağımsız bir risk faktörü olarak tanımlanmıştır. Yapılan çalışmalarda kadının erkek partnerinin seksüel partner sayısındaki artış ile serviks kanseri arasında yine pozitif bir birliktelik olduğu gösterilmiştir. HPV infeksiyonuna en sık 25 yaş altındaki seksüel aktif kadınlarda rastlanmaktadır. Genç kadınlarda HPV sıklığı yüksek olmasına rağmen bu yaş grubunda görülen HPV infeksiyonlarının çoğu belirli bir zaman sonra spontan olarak geriler ve nadiren yüksek dereceli rahim ağzı lezyonlarına neden olur. Son 10 yılda rahim ağzı kanserine karşı korunmada, koruyucu HPV aşılarının, yaygın kullanım alanı bulmaya başladığını ifade eden Dr. Kahraman, "Bu aşıların kullanımında amaç, öncelikli olarak karsinojen HPV tiplerinin neden olduğu rahim ağzı infeksiyonunu engelleyerek HPV ile ilişkili kanser öncülü patolojilerin ve nihai olarak rahim ağzı kanserinin gelişimini hali hazırda yaygın olarak kullanımda bulunan iki farklı HPV aşısı vardır. Bunlardan biri rahim ağzı kanserine neden olan iki en sık HPV tipini Tip 16 ve 18 içeren ikili aşı ve ikincisi bu iki tip HPV 16 ve 18 yanında rahim ağzı kanseri ile ilişkili olmayan ancak genital bölgede siğile en sık neden olan iki farklı HPV tipini de Tip 6 ve 11 kapsayan dörtlü aşıdır. Bunların ortak noktası, aşılama hedef grup olarak çocukluk ve ergenlik döneminde bulunan ve cinse olarak aktif olmayan kızların hedeflenmiş olmasıdır. Bu dönemin hedeflenmiş olmasının nedeni koruyucu aşıların HPV ve HPV ile ilişkili hastalıklar üzerinde tedavi edici bir etkisini olmaması, bu nedenle de HPV ile karşılaşmanın olmadığı ve aynı zamanda aşının en etkin koruyuculuğa ulaştığı dönemde aşı kürünün tamamlanarak, koruyucu etkinliğin sağlanmak istenmesidir. Son dönemde güncellenen önerilerde artık erkek çocuklarının aşılanması gündeme gelmeye başlamıştır. Genel olarak uygulama protokolü, ülkemiz içinde resmi olmamakla beraber geçerli olarak; şu anda piyasada olan iki aşının da öncelikli olarak hedef yaş grubu 11-12 yaş kız çocukları bazı ülkelerde aynı yaş erkek çocuklarına da olarak belirlenmiştir. Diğer yandan, aşıların 9-26 yaş aralığındaki kızlara herhangi bir dönemde liberal olarak yapılabileceği bildirilirken, 26 yaşın üzerinde de, rutin öneri haricinde, talebe bağlı olarak opsiyonel, koruyucu etkinin beklenen en yüksek etkinliğin altında kalacağı bilinerek uygulanabileceği bildirilmektedir. Her iki aşı da 3 doz halinde son doz 6. ayda olacak şekilde uygulanmaktadır" açıklamalarında bulundu.
1539 Son Güncelleme 1558 TAKİP ET Türk dilinin yapısı sonradan öğrenmek için biraz zordur. Bu nedenle anadili Türkçe olmayanlar Türkçe öğrenmekte güçlük çekebilirler. Türk dilinde öğrenmesi en zor şeylerden biri de eklerdir. Sondan eklemeli olan dilimizdeki pek çok ek birbirine karıştırılır. Ancak anadili Türkçe olan kişilerde bile bazı eklerin veya kelimelerin karıştırıldığı görülebilir. Pozitif kelimesi de sık sık karıştırılan bu kelimelerden biridir. Türkçede bulunan Pozitif kelimesi ne anlama gelir? Pozitif Ne Demek? Pozitif TDK sözlük anlamı nedir? Pozitif kelimesinin TDK sözlüğe göre 2 farklı anlamı vardır. Pozitif kelimesinin kökeni Fransızca dilidir. Pozitif kelimesinin Fransızca dilindeki karşılığı positif şeklindedir. Pozitif TDK sözlük anlamı şu şekildedir sıfat Olumlu, negatif karşıtı matematik Artı Pozitif Kelimesinin Kullanıldığı Birleşik Kelimeler pozitif ayrımcılık pozitif bilimler pozitif elektrik pozitif film pozitif görüntü pozitif hukuk pozitif kutup pozitif sayı
GüncelProf. Dr. Polat Dursun 'Rahim ağzı kanserlerinin yüzde 99’unda HPV pozitif'Prof. Dr. Polat Dursun, dünyada artan kadın kanserlerine dikkat çekti. Dünyada kadınlarda görülen kanserlere bağlı ölümlerin yıllar içinde arttığının görüldüğünü dile getiren Kadın Hastalıkları Doğum ve Uzmanı Jinekolojik Onkoloji Prof. Dr. Polat Dursun, rahim ağzı kanserinin dışında, vulva, vajina, penis kanseri, anal kanserler ve baş boyun kanserlerine de yol açabilen ve cinsel yolla bulaşan Human papilloma virüsü HPV ile ilgili bilgiler verdi Abone Ol Polat Dursun, “HPV , “Human Papilloma Virüs “denen bir virüsün kısa adıdır. Cinsel yolla en sık bulaşan hastalıktır. 100’den fazla farklı tipi olduğu bilinmektedir. Başta genital bölge olmak üzere vücudun değişik yerlerinde siğil kondilom, hücre çoğalması ve kansere neden olabildiği düşünülmektedir. Siğil ve düşük dereceli hücre çoğalması oluşturanlar “Düşük riskli HPV”, yüksek dereceli hücre çoğalması ve kanser oluşturanlar ise “Yüksek riskli HPV “ olarak isimlendirilmektedir. Dünyada enfeksiyöz bir ajanla oluşan tüm kanserlerin yüzde 5’inin HPV virüsü ile oluştuğu hesaplanmıştır. HPV genellikle alındıktan sonraki 23 ay içinde siğil oluşumuna yol açar ama bu süre çok farklılık gösterebilir. Siğiller en sık genital bölgede görülür ama vücudu her yerinde de görülebilir. ABD rakamlarına göre cinsel aktif kadınların %75’inin hayatlarının bir döneminde siğil geliştireceği veya bir HPV enfeksiyonu geçireceği tahmin edilmektedir. Sevindirici olarak, HPV vücuda alındıktan sonra %80-90’ı vücudun savunma hücreleri tarafından 12 yıl içinde elimine edilmektedir. Çok nadiren doğum kanalından bebeğe bulaşarak yeni doğan bebeğin solunum yollarında da oluşabilir. Çok az bir kısmı vücutta gizli olarak kalmakta ve immün sistemin baskılanması durumlarında aktive olmakta ve siğil ile hücre çoğalmalarına yol açabilmektedir. Onkolojik tip HPV vücuda girdikten sonra kanser oluşma süreci 1015 yıl gibi uzun bir süre almaktadır. Bugün rahim ağzı kanserlerinin yüzde 99’unda HPV pozitif olduğu bilinmektedir. HPV ile rahim ağzı kanserleri arasındaki ilişkiyi bulan Alman bilim adamı Harald zur Hausen, 2008 yılında Nobel bilim ödülü ile ödüllendirilmiştir. Rahim ağzı kanserleri yanında vajina, dış genital vulva anal kanserlerde de HPV tespit edilmiştir. Baş boyun kanserlerinde de HPV risk artışı yapmaktadır. Erkeklerde penis kanserlerinin gelişiminden de sorumlu olabilmektedir” dedi. HPV’in esas olarak cilt cilde temas yolu ile bulaştığını ifade eden Dr. Dursun, “Virüsün ana bulaşma yolu cinsel ilişki ile olur. Enfekte bir kişinin penis, skrotum erkek yumurtalık torbası, vajina veya dış genital bölgesi ile temas sonucu bulaşır. Oral yolla enfekte bir genital bölgeye temas edilmesi halinde de bulaşma olur. Prezervatif kullanmak bulaşmayı her zaman önlemez çünkü virüs prezervatifle kaplı olmayan bir genital alandan da bulaşabilir. Çok eşlilik HPV bulaşması için en önemli bir risk faktörüdür. Çok eşlilikten kaçınmak korunmada önemli bir etkendir. Çok eşli olunmasa bile eşlerden birinin daha önce HPV ile karşılaşması da HPV bulaşmasına yol açabilir. Her ne kadar prezervatif bulaşmayı yüzde 100 önlemese de prezervatif kullanmak bulaşmayı belirgin olarak azaltır. HPV korunmasında bugün için asıl etkili olan HPV aşılamasıdır. Bugün HPV aşısı en çok kanser yaptığı bilinen etkenlere karşı antijen içeren şekilde geliştirilmiş ve ülkemizde dahil tüm dünyada kullanıma sunulmuştur. Aşılardan biri sadece kanser yapan tiplere tip, 16 ve 18 karşı antijen içermekte iken diğer aşı hem kanser yapan tiplere tip 16 ve 18 hem de en çok siğil yaptığı bilinen tiplere tip 6 ve 11 karşıda antijen içermektedir. HPV aşıları HPV virüsü ile karşılaşmadan 911 yaş grubundan 28 yaş grubuna kadar 3 doz şeklinde yapılması önerilmektedir” diye konuştu. Mutlaka jinekolojik bir muayeneden geçilmesi gerektiğini kaydeden Dr. Dursun, “Siğil olup olmadığı kontrol edilmelidir. Siğil varsa bunu doktorun uygun göreceği bir yöntemle, yakma dondurma ve kimyasal olarak yok etme gibi tedavi etmelidir. İhmal edilmemesi gereken bir noktada eş veya partnerde siğil var olup olmadığı araştırılmalı varsa bununda uygun tedavisi yapılmalıdır. Normalde siğil yapan HPV tipleri kanser yapmasa da beraberinde birden çok HPV bulaşma ihtimali olabileceği için HPV tiplemesi yapılıp HPV’nin yüksek riskli mi düşük riskli mi olduğu belirlenmeli ve düzenli aralıklarla jinekolojik kontrol ve smear kontrolü yapılmalıdır. Smear testinde sorun varsa kolposkopi ile rahim ağzı incelenip gerekirse biopsi alınmalıdır. Biopside önemli bir sorun çıkarsa rahim ağzı leep veya konizasyon işlemi ile temizlenmelidir. Erkekler sadece taşıyıcı değildir. HPV erkeklerde siğil yapabilir. Ayrıca nadiren de olsa penis ve skrotum kanserlerinin gelişmesi ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. Yüksek riskli HPV’ler, homoseksüel erkeklerde anal ve rektal kanser öncüsü lezyonlar ve kanserlerin gelişiminden de sorumlu tutulmaktadır. HPV bir virüs olduğu için etkili bir ilaç tedavisi yoktur. HPV’nin yol açtığı lezyonların tedavisi yapılır. HPV genital bölgede ya hücre çoğalmasına, ya siğile bazen de kansere yol açar. Siğil tedavisinde cerrahi olarak eksizyon, koterizasyon veya dondurma yöntemleri uygulanabilir. Tıbbi olarak tedavisi de mümkündür bunlarda doktor veya hasta tarafından uygulanan krem veya solüsyon şeklinde uygulanan ilaçlardır” ifadelerini kullandı. Dursun şu açıklamalarda bulundu “Siğillerin bir kısmı tedavi edilmeden kendiliğinden geçebilir. Bir kısmı da müdahale edilmezse zamanla artabilir. Çok aşırı büyük siğiller gebe kadınlarda doğumun mekanik olarak engellenmesine yol açabilir. Bilinenin aksine siğillerden kanser gelişme riski çok düşüktür. Fakat aynı anda siğil yapan ve kanser yapan HPV tipleri hastada varsa siğil yanında kanser gelişim riski de artabilir. Cerrahi müdahale yanında siğillere bazı ilaçlar kullanılarak da müdahale edilebilir. Bu ilaçların bazıları doktor tarafından siğillerin üzerine sürülerek kullanılır bazıları ise hasta tarafından siğillerin üzerine sürülür. Cerrahi müdahaleden sonra siğiller tekrarlarsa yaygınlık ve yerleşim yerine göre bazen tekrar cerrahi bazen de ilaçlar ile tedavi edilebilir. Siğillerin büyük bir bir kısmı 1 yıl içinde kendiliğinden geçebilir. Ama HPV virüsü vücutta uykuda kalabilir ve kişinin immün sistemi baskılandığında tekrar aktive olup yeniden siğil oluşumuna yol açabilir. HPV aşışı profilaktik yani korunma aşısı olarak kullanılmaktadır bu nedenle HPV virüsü ile karşılaşılmadan ve cinsel aktivite başlamadan yapılması önerilmektedir. Yaş grubu olarak 11 28 yaş arası cinsel aktivitesi başlamamış kız çocuklarına 3 doz 0,2, ve 6. aylarda olarak yapılması önerilmektedir. Bazı ülkelerde erkek çocuklarında aşılanması önerilmektedir fakat bu tartışmalı bir konudur. Piyasada mevcut aşıların birisinin içinde 2 hpv 16 ve 18 ve diğerinin içinde 4 tip hpv 16,18,6,11 HPV’ye karşı etkili antijeni vardır. Eğer kişi bu tiplerden birini geçiriyorsa aşı diğer tiplere karşı koruyabilir fakat bu HPV enfeksiyonu geçirmiş kişinin aşılanması konusu tartışmalı bir konudur. HPV ve serviks kanseri arasındaki ilişki en güçlü ilişkidir. Bunun yanında HPV’nin vajina, dış dudak vulva, anorektal kanserler ve baş boyun kanserlerinin de gelişmesinde etkili olduğu bilinmektedir. Erkeklerde penis ve skrotum kanserlerinden de sorunlu olabileceği ileri sürülmüştür. HPV virüsü baş boyun kanserlerinin de gelişmesinden sorumlu olabileceği bildirilmektedir. HPV’nin baş boyun bölgesine orogenital temasla yani oral seks ile bulaştığı düşünülmektedir. Ağız kanserlerinin yüzde 25'inin, boğaz kanserlerinin ise %35'inin HPV ile bağlantılı olabileceği düşünülmektedir. HPV ve yol açtığı lezyonların tanı ve tedavisinde dünyada uygulanana tüm tanısal ve tedavi edici işlemler Türkiye’deki jinekologlar tarafından başarı ile uygulanmaktadır. Dünyada yapılıp ülkemizde yapılmayan hiçbir tanısal veya tedavi edici işlem yoktur. Hatta serviks kanserinin yol açtığı rahim ağzı kanserlerinin tedavisinde Türkiye’de uygulanan ileri cerrahi laparoskopik ve robotik yöntemler dünyadaki birçok ülkeden daha iyi ve başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. Öncelikle HPV’den korunmak için ilişi sırasında mutlaka prezervatif kullanılmalıdır. Eğer bir erkekte HPV pozitif ise veya siğil oluştu ise mutlaka bir ürolog veya dermatolog tarafından görülmeli tedavisi yapılmalı ve takip edilmelidir. 4’lü HPV aşısını çıkartan firma şu anda 9 tipe karşı etkili olan yeni bir koruyucu HPV aşısı çıkartmıştır ve bununla ilgili Amerika’daki ilaç ve eczacılık onay kurumu benzeri bir kurum olan FDA den ilacın koruyucu amaçlı kullanımı ile ilgili onay almış. Tedavi edici yani hastalık oluştuktan sonraki oluşan lezyonları ortadan kaldırmak için geliştirilen HPV aşıları ile ilgili preklinik çalışmalar halen devam etmektedir.” jinekolojik onkoloji prof. dr. polat dursun hpvBu haberler de ilginizi çekebilir
hpv 53 pozitif ne demek