Kürk Mantolu Madonna özet ve karakterler (Kısa) Son Güncelleme: 04.04.2019 16:51 Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna romanıdır.
Ocak – Şubat 2014. 1- Allah De Ötesini Bırak. 2- Mihmandar & Bir Eyüp Sultan Romanı. 3- Böğürtlen Kışı. 4- Operasyon. 5- Bana Allah Yeter. 6- Ustam ve Ben. 7- Kürk Mantolu Madonna. 8- Sabah Uykum.
Ali, kısa süre sonra Ankara’ya giderek, 1930’da Gazi Enstitüsü’nde açılan yabancı dil sınavlarına katıldı ve Aydın Ortaokulu’na Almanca öğretmeni olarak atandı. Burada komünizm söylemlerinde bulunduğu gerekçesiyle soruşturma geçiren yazar, hakkında detaylı bir tahkikat yapılması için tutuklandı.
KürkMantolu Madonna özet ve karakterloltai kata er (Kısa)Türk edebiyatının en önemli eserlerinden élő sertés ára biri Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna romanıdır. Bunca yıl sonrkülönleges csokoládék budapest a da haltarjányi kés a okuyucularz3 compact hátlap arasında da popülerdir ve tüm zamanların enhatos
KürkMantolu Madonna by Aybars Ulusoy 851 3 1 "Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımları
Vay Tiền Nhanh. Sabahattin Ali' nin sıra dışı okunmaya değer bir aşk romanı Kürk Montlu Madonna. Roman okurken okuyucusu hep bir merakta bırakıyor. Kürk Montlu Madonna Ana Fikri Hayatta karşımıza çıkan her insanın bir hikayesi vardır. Sessiz içine kapanık insanların göründüğü gibi değilde aslında içinde ne fırtınaların koptuğu. İnsanları diğer insanların yorumlarına bakarak değerlendirilmemesi gerektiği ve herkesin yaşanmaya, okunmaya değer bir aşk hikayesi olduğu. Kürk Montlu Madonna Konusu Kahramanımız yeni tanıştığı bir Raif isimli bir kişinin kendi içine sakladığı kimselere söyleyemediği bir aşk hikayesi ve hayatın ona getirdikleri onun yaşadıklarını hissetmesi. Kürk Montlu Madonna Sabahattin Ali Kitap Kısa Özeti İş arayan romanımızın kahramanı Rasim bir arkadaşının ofisinde az da olsa kendine yetecek bir maaşla işe başlar normal hayatı var yeni işine alışan Rasim iş yerinde kimsenin konuşmadığı herkesin azarladığı kendi içine kapanık Raif beyi görür ve onun sanıldığı gibi biri olmadığını içinde bambaşka bir dünya saklı olduğunu düşünür onunla iletişim kurmaya çalışır. Raif bey sessizdir pek kahramanımızla muhatap olmasa da zamanla ona ısın mayada başlar aralarındaki arkadaşlıkta günden güne artar zaman geçtikçe onu daha iyi tanımaya baylar onun her gün okuduğu herkes den sakladığı bir el defteri olduğunu fark edere o defteri ona sorsa da bunun ne olduğunu öğrenemez. Bir gün rahatsızlanan Raif beyi evine bırakır o sıra ailesini tanır ve onun üzerine kurdukları baskıyı da sezer. Kahramanımız iş yerine Raif beyin işlerini halletmek için gittiğinde aklına Raif beyin sır gibi sakladığı defterini okumak gelir. Deftere de yurtdışını çok görmek isteyen Raif beyin hayat hikayesi yazar babasını isteği ile yurt dışına giden Raif bey sabun fabrikasında işe girip çalışmaya başlar normal bir hayat sürdürür bir gün bir resim sergisinde çizilmiş kürk montlu kadın resmine gözü takılır ve tabloya hayran kalır artık sürekli resmi görmek için o sergiye gider bu oradakilerin dikkatini de çeker ve bir gün bir mekanda resmi çizilen kadını görür ve onun la tanışmak için masasına gider kısa sürede tanışırlar ve konuşmaya başlarlar günler geçtikçe bir birlerine aşık olurlar. Babasını hastalandığını öğrenen Raif bey ülkesine geri döner ve buradaki işleri de düzeltmeye karar verir bu arada sevdi kadın olan Maria ile mektuplaşmaya devam ederler ve günler geçtikçe Maria dan mektup gelmemeye başlar Raif bey ne olduğunu anlam için yurt dışına gittiğinde Maria' nın öldüğünü söylerler. Ülkesine geri döner ve artık hiç bir şeyi önemsemez.
Türk edebiyatının tartışmasız en büyük isimlerinden biri olan Sabahattin Ali’nin ömrü vefa etmediği için okuyabildiğimiz birkaç eserinden biri olan Kürk Mantolu Madonna kitabını bir buçuk yıl önce okumuştum ancak bloguma uzun süredir uğramadığım için bir eleştiri yazısı yazmadığımı fark ettim. Öncelikle kitabın ismine baktığımız zaman popüler kültürün bir oyunu mu algıda seçicilik mi bilmem beynimiz bizi direkt dünyaca ünlü şarkıcı Madonna’ya götürüyor olabilir ama tabii ki alakası yok. Zaten kitabın ana kahramanı Madonna değil gündelik hayatımızda herhangi bir yerde karşılaşabileceğimiz, biraz ezik, biraz silik, biraz da işine odaklanmış ve daha çok yıllanmış memur görünümlü sıradan bir insan; Raif efendi. Memur dediğime bakmayın Raif efendi memur da sayılmaz, daha çok bir katip, bir çevirmen. Kitap daha çok ilk ağızdan anlatış şeklinde yazılmış. Olaylar Raif efendinin çalıştığı yere yeni atanan, bir müddet sonra Raif efendideki gizemi keşfedip peşine düşen bir kahramanın ağzından anlatılıyor. Daha henüz kitabın başında bu anlatım geçmiş zaman ile anlatılıyor. Yukarıda yazdığımız gibi alelade bir çalışan olan Raif efendi için anlatıcı da şu betimlemeyi yapıyor; “Halbuki o hiç de fevkalade bir adam değildi. Hatta pek alelade, hiçbir hususiyeti olmayan, her gün etrafımızda yüzlercesini görüp de bakmadan geçtiğimiz insanlardan biriydi. Hayatının bildiğimiz ve bilmediğimiz taraflarında insana merak verecek bir cihet olmadığı muhakkaktı. Böyle kimseleri gördüğümüz zaman çok kere kendi kendimize sorarız “Acaba bunlar neden yaşıyorlar? Yaşamakta ne buluyorlar? Hangi mantık, hangi hikmet bunların yeryüzünde dolaşıp nefes almalarını emrediyor?” Bir şirketin “hımbıl” ve sık sık hastalanan bir çalışanı görüntüsü ile dikkate değmez bir insandan inanılmaz yaşanmışlıkları olan bir kişiye, ailede sevilmeyen sıradan bir babadan olağanüstü bir inceliğe sahip bir kişiye evrilen kahramanımızın bizi defalarca sorgulamalara, hayretlere düşürdüğü hikâyesine tanık oldukça bir müddet etrafınızdaki kişilerin yüzünü de süzmeye başlıyorsunuz. Raif Efendi bir yerde artık “teslim olmuş” bir insan. Yaşadığı talihsizlikleri, acıları, haksızlıkları sineye çekip kabul ediyor. Evlenip çoluk çocuk sahibi oluyor ve bütün hayatını onlara bakmakla doldurmakla uğraşırken bile kendini sığıntı, işe yaramaz biri hissettiği halde yine de hayatın her koşuluna uyum sağlıyor. Oysa geçmişte sanata ilgisi ve hatta yeteneği olan bir insan, Avrupada eğitim gören, babasına isyan etmiş, rest çekmiş ve dünyalığı elinin tersi ile itmiş bir delikanlı. Tabi yukarıda olayın baş kahramanı Madonna değil desek de Raif’i can evinden vuran bir Madonna tabii ki var; Maria Puder. Raif efendiye göre çok daha baskın, özgür ruhlu, hayatı yaşamayı seven bir karakter. Kitap içeriği ile ilgili daha fazla bilgi vermek istemiyorum biraz da kitabın kurgusu ve Sabahattin Ali’nin lezzetli kalemine değinmek istiyorum; Sabahattin Ali yaşadığı hayal dünyasını o kadar muazzam bir şekilde bize aktarıyor ki o dünyaya adım attıktan bir süre sonra uzunca bir müddet o dünyadan ayrılamıyorsunuz. Yukarıda da zikrettiğim üzere bir müddet roman kahramanlarını çevrenizde arıyor ve hatta kendinizden parçalar bulduğunuz kitaba kendi hayatınızı da uyarlamaya çalışıyorsunuz. Mesela ben twitterda Heideggel kullanıcı adıyla ara ara kalbe dokunan anılarını yazan gizemli fenomeni Raif efendiye çok benzetirim. Hani bazı besteler vardır duyar duymaz “bunu ondan başkası yazmış olamaz” der, tarzından, üslubundan ve melodisinden kimin eseri olduğunu hemen anlarız işte Kürk Mantolu Madonna’da Sabahattin Ali’nin bir nevi mührü. Ömrü vefa etse muhakkak bize çok değerli eserler armağan edecek bu büyük yazarın bu ölümsüz eserini kesinlikle okumalısınız. Enes Ali Kaynaklar Grafik alıntısı Kürk Mantolu Madonna admin
Kürk Mantolu Madonna Yorumu Konusu Özeti Sabahattin Ali romanıdır. Çok okunan, beğenilen ve hakkında çok konuşulan bir romanlardan biridir. Kürk Mantolu Madonna Yorumu Konusu Özeti Sabahattin Ali romanlarından. Uzun süre popülerliğini koruyan, çok okunan listelerinde birinci kitap olan romanlardan. O zamanlar kitap ile ilgili yorum yapmış, özetini kısaca vermiştim. Youtube kanalım başarısızlıkla sonuçlanınca videolar ve içeriği silip, blogu da kapatınca kitap kategorisini siteye eklerken okuduğum bu romandan da bahsetmek gerekliydi. Son olarak belirtmek isterim ki “çok satılan” ibaresi kitapların, bilginin bile para kazandıran nesneler olduğunu ifade ettiği için bu tabiri kullanmıyorum. Kapitalist, sermaye her şeyi para olarak görürken, çoğu yayın evi hafif yani ince kağıtlara kalitesiz baskılar yamaya devam ise bahsetmeye bile gerek yoktur. Kitap yorum ve önerileri; ölmeden önce okunacak zihin aydınlatan kitaplar için TIKLA Maria Puder ile Raif Efendi arasındaki aşk romanın konusu. Raif Efendi, 24 yaşında Almanya’ya sabun üretimi için yeni teknikler öğrenmek amacıyla babası tarafından gönderilir. Günleri sabun fabrikasında ve Berlin’in sokaklarında geçer. Bir yıl sonra Almancayı da yaşadığı yeri de iyice öğrenir. Sergilere gitmeye başlar. Sanat galerilerinden çıkmayan Raif, bir gün bir sanat galerisini gezerken gördüğü Kürk Mantolu Madonna portresindeki kadına âşık olur. Kürk Mantolu Madonna Tablonun sahibi Maria Purder adında bir ressamdır. Eleştirmenler portredeki kadının duruşunu Andres del Sarto’nun, Madonna delle Arpie tablosundaki Meryem Amana tasvirine benzetirler. Tablonun adı Kürk Mantolu Madonna olarak anılır. Yani şarkıcı/oyuncu Madonna ile alakası yoktur. Raif Efendi, her gün galeride saatlerce tabloyu seyre dalar. Bir gün Maria, Raif’in yanına sokulur ve onunla konuşur. Raif, kendini tabloya o kadar kaptırmıştır ki onunla konuşanın tablodaki kadın olduğunu bile anlayamaz. Kadının soruları canını sıkar ve bir daha oraya uğramaz olur. Kadın oysa onunla defalarca burun buruna tabloyu izlemiştir. Ama Raif’in gözü tablodan başka bir şey göremez ki! Daha sonra tanışırlar tabii ki ve aralarında tuhaf bir ilişki başlar. Kuralların olduğu, bazen uzak bazen yakın bir gönül bağı içinde olaylar gelişir. Kürk Mantolu Madonna Kitap Yorumu Aşk, bağlılık ve insanlara güven, ön yargı ile verilen hükümler gibi pek çok konuya roman içinde rastlamak mümkün. Kitabın ön sözünü okumadan hemen romana dalmıştım. Roman bana Rus edebiyatı tadında gelmişti. Olayın anlatımı, kişiler arasındaki etkileşim; etrafın tasvirini hatta mevsim değişikliklerini bile buna dâhil edebilirim. Bir ara kendimi Dostoyevski okuyorum sanmadı değilim. Sonra kitabın önsözünü okuyunca gerçekten de bu düşüncelerimde haklı olduğumu öğrendim. Klasik roman sevenler için güzel olduğunu düşünüyorum. Fakat okumasanız da bir şey kaybetmezsiniz. Sırf popüler kitap diye okuyacaksanız okumayın derim. Bu söylediklerimden romanın kötü olduğu anlamı çıkmaz. Kürk Mantolu Madonna, Türk edebiyatının önemli bir yazarının romanıdır, bu tartışılmaz sanırım. Fakat fazla abartmaya da gerek yoktur. Kürk Mantolu Madonna Çok satanlar listesinde ki kitabı satılacak mal olarak görme yanlışından vazgeçemedik ilk sıralarda belki de ilk sırada olması biraz da kitabın adından olsa gerek. Belki de çok fazla reklamının yapılması kitapların çok okunmasına ya da satılmasına neden oluyor olabilir. Belki de online kitap sitelerinin istedikleri kitapları liste başlarına ekleyerek neyi okuyacağımızı bile kendiler belirliyor olabilir. Sayfa Sayısı 164, Yayın evi YKY ve diğer yayın evleri
Ana sayfa Eserler Sabahattin Ali – Kürk Mantolu Madonna Kitap Özeti Yapıtın başkahramanı Raif Efendi olup kendisi bankacı olarak çalışmaktadır. Fakat işten çıkarılmış ve bir tanıdığı aracılığı ile bir devlet kurumuna Almanca tercümanı olarak alınmıştır. Almancayı çok iyi bilmektedir. Yaşadığı ev, akrabalarının da bulunduğu kalabalık bir ortamdır. İçine kapanık ailesel problemleri bulunan eşinden başka kimseden değer görmeyen ve bayağı hasta olan asıl önemlisi de oldukça gizemli bir tiptir. Raif efendinin birde İş yerinden arkadaşı Rasim vardır. Rasim ile tercüman olarak çalıştığı devlet kurumunda aynı odada görev yapmışlar ve tanışlıkları buradan gelmektedir. Rasim bu gizemi çözmek için Raif efendinin peşine düşer kendisine oldukça yaklaşır ve Raif Efendi hastalığından dolayı kuruma gelmediği günlerde evine kadar gider. Bir gün Raif Efendi kuruma belli bir süre gelmeyince Rasim evine gider ve kendisini artık kuruma gelemeyecek kadar yatalak halde bulur. Raif Efendi kendisine, iş yerinde çekmecesinde bulunan kitabını ister yazar onu alıp getirince hiç açmadan sobaya atmasını ister. Rasim daha da meraklanarak Raif efendiye ısrar üstüne ısrar eder daha fazla dayanamayan Raif Efendi yazarın bu kitabı okumasını ve daha sonra sobaya atarak yok etmesini ister. Romanın asıl önemli kısmı bundan sonra başlar. Raif efendinin bu durgun hayattan keyif almayan bir an önce ölümü bekleyen halinin sebebi bu kitapta gizlidir. Ve Rasim okumaya başlar.. Kürk Mantolu Madonna Özeti Kürk Mantolu Madonna kitabı geniş özeti ve Kürk Mantolu Madonna uzun özeti arayanlar için bu konumuz ile birlikte artık en popüler kitapların özetlerini paylaşmaya başlayacağız. Kitap özetleri okuduğumuz kitaplardan oluşmaktadır. Yaklaşık sonra iyi ki okumuşum diyeceğiniz kitabın en güzel yeri buradan itibaren başlıyor.. Raif efendinin babası sabun fabrikası sahibidir. Babası Raif efendiyi bu işin bütün ayrıntılarını öğrenmesi için Almanya’ya gönderir. Burada bir pansiyona yerleşen Raif Efendi belli bir çevre yapar birileriyle tanışarak arkadaş olur. Fakat bir bayan tanımıştır ki bu bayan daha sonraki aşık olacağı Madonna’nın akrabası ve aynı zamanda kaldığı pansiyonun sahibi Tiedemanndır. Raif Efendi biraz Almanca öğrenmek ve Almanyayı tanımak için belli bir süre gezer dolaşır. Caddeler sokaklar tiyatrolar vs. derken bir müzeye girer. Burada resimleri incelerken bir kürk mantolu Madonna resmi görerek resme hayran kalır. Her gün aynı müzeye gelerek o resmin karşısına oturup uzun uzun inceler. Bir gün yine O resmi izlerken yanına bir bayan gelir neden her gün bu müzeye gelerek sadece bu resmin karşısına oturup bu resmi incelediğini öğrenmeye çalışır. Raif Efendi utangaç bir tavırlar annesine benzediğini söyleyerek çıkar ve gider. Daha sonra gezmek amaçlı Atlantik isminde bir eğlence kulübüne gittiğinde orada yine onunla karşılaşır fakat müzede kadının yüzüne hiç bakmadığı için o kadını değil kadın onu tanır. Kadın kendisini tanıtır ve adı Maria Puderdir. Kulüpte gördüğü bu kadın ile görüşmeye devam eder her geçen gün kendisine daha çok bağlanır daha çok aşık olur her gün görüşürler bir zaman sonra beraber gezer beraber yer içerler. Kürk mantolu Madonna’sını hiçbir zaman yalnız bırakmaz Raif Efendi. Maria Puderde kendisine bağlanır son derece ciddi sevgiye aşık olurlar birbirlerine. Maria Puder normalde hiçbir erkeğe güvenmeyen ve hiçbir erkeği sevmeyen bir kadındır fakat Raif Efendiyi tanıdıkça daha çok sevmeye başlamıştır. Belli bir zaman sonra Maria Puder ağır bir hastalığa yakalanır. Hastaneye yatar Raif Efendi hastaneye gelir fakat alınmaz sabaha kadar dışarıda bekler. Taburcu olduktan sonra Maria Puderin evine onunla beraber giderek onun yardımcılığını yapar ve kendisine çok iyi bakar. Öyle ki aynı beraber Yattıkları da olur. Bu sırada Raif efendi Türkiye’de babasının vefat ettiğini öğrenir ve Maria Pudere ben şimdi Türkiye’ye gidiyorum fakat ne zaman istersen gelirim diyerek ayrılıyor ondan Maria Puder de annesinin yanına Praga dönmüştür. Bu ayrılık zamanlarında mektuplaşarak görüşmeye devam ederler. Daha sonra Maria annesiyle beraber tekrar Berlin’e gelir ve Raif Efendininde dönmesini bekler . Maria Puder bir mektubunda Raif Efendiye bir sürprizi olduğunu ve bunu buluştuklarında söyleyeceğini belirtir. Fakat bu mektubundan sonraki birkaç mektubundan sonra Maria Puder bir daha mektup yazmaz. Raif Efendi uzun bir zaman bekledikten sonra artık kendisinden umudu keserek başka bir kadın ile evlenmiştir. Bu iletişimin kopmasından 10 yıl sonra Türkiye’de Ankara da tren garında Maria Puder’in akrabası Tiedemann ile karşılaşır. Tiedemann yanında bulunan 10 yaşlarındaki küçük kız çocuğu ile birlikte Raif Efendi’yi tanıyarak onu durdurur. Biraz konuşurlar ve Raif Efendi konuyu kendisine açarak maria puderi sorar aldığı cevapta yıkılır ve Maria Puder’in 10 yıl önce kadar bu küçük kızın doğumu esnasında vefat ettiğini öğrenir. Raif efendi bu şoktan sonra tiedemannın yanındaki kız çocuğunu sorar ve bununda maria puderin kızı olduğunu öğrendikten sonra artık Raif Efendi için hayat durmuş içine kapanık sessiz sürekli ezilen raif efendi halini almıştır. Bu çocuğun kendisine ait olduğunu bilmektedir. Ve Tiedemann bu çocuğu da alarak trene binip yoluna devam eder. Haberlerimizden ilk siz haberdar olabilmek için bizi Twitter ve Instagram dan takip edebilir, konu altlarından paylaşabilir ve yorum bırakabilirsiniz. Aşağıdaki haberler ilginizi çekebilir! Kuyucaklı Yusuf Özeti 2020 Bebek isimleri Sosyal Medya ve Evlilik Sosyal Medya Etkileri Mizah Sayfası Açmak ve Para Kazanma
Kürk Mantolu Madonna romanı günümüzde oldukça büyük ilgi toplayan ve muhakkak okunması gereken kitaplar arasında adından sıkça söz ettiren bir eser. Türk edebiyatının büyük yazarlarından Sabahattin Ali’nin yazdığı bu ölümsüz roman, yazarın ölümünden yıllarca sonra bile çok satanlar listesinin ilk sıralarındaki yerini olayları düşündüğümüzde bazı kişilerin Kürk Mantolu Madonna romanı hakkında çok az bir bilgiye sahip olduğunu söylememiz yanlış olmaz. Bu yazımızda Kürk Mantolu Madonna’nın özetini ve tahlilini yapacağız. Kürk Mantolu Madonna romanı ile ilgili yanlış bilgileri bir yana bırakırsak bu kitabı henüz okumamış olan okuyucularımızı romanı okumaları için teşvik edebilmemiz bizleri mutlu Rasim adlı karakterin iş bulması ile başlar. Ancak romanın esas konusu Rasim’in iş yerinde aynı odayı paylaştığı Raif Efendi’nin Almanya’da yaşadıklarıdır. Raif Efendi’nin her gün okuduğu siyah kaplı defteri okumaya başlayan Rasim üzerinden esas hikayeyi öğreniriz. Raif Efendi, babasının isteği üzerine Almanya’ya gider. Almanya’da gittiği resim sergisinde bir kadın portresini görür ve bu resimden çok etkilenir. Kürk Mantolu Madonna romanı Raif Efendi’nin resimde gördüğü kadın olan Maria Puder ile tanışmasını ve birbirlerine aşık olmalarını konu Mantolu Madonna romanı Rasim’in işsiz kalmasını anlatarak başlar. Birçok yere başvurur ancak olumlu yanıt alamaz. Eski bir arkadaşı olan Hamdi Bey, Rasim’in iş sıkıntısını çözer ve Raif Efendi ile aynı odayı paylaşacağı işi verir. Raif Efendi’nin sessizliği, hal ve hareketleri Rasim’in ilgisini çeker. Ancak Raif Efendi ile arasındaki mesafeyi bir türlü kıramaz. Raif Efendi’yi diğer çalışanlara sorduğunda ise işe yarar cevaplar alamaz. Herkes Raif Efendi’nin sessiz biri olduğunu söyler. Rasim, Raif Efendi ile ne kadar konuşmaya çalışsa da bu denemeleri birkaç cümleden öteye gitmez. Raif Efendi’nin ara sıra çekmecesinden çıkarıp okuduğu siyah kaplı defteri Rasim’in ilgisini çeker. Raif Efendi, Rasim’in defter ile ilgili sorusunu önemli bir şey değil diyerek geçiştirir. Bu cevap Rasim’i tatmin Efendi hastalığı yüzünden uzun süre işe gelemez. Hamdi Bey, biriken işleri Raif Efendi’nin evine göndermek ister. Rasim işleri alarak tarif üzerine Raif Efendi’nin evinin yolunu tutar. Eve girdiğinde Raif Efendi’nin ailesi ile tanışır ve Raif Efendi’nin ev halkı tarafından ezildiğini anlar. Raif Efendi çok hastadır. Öleceğini anlayan Raif Efendi, Rasim’den iş yerindeki eşyalarını ister. Rasim bu isteğini yerine getirir. Bu eşyalar arasında siyah kaplı defterde vardır. Raif Efendi, Rasim’den defteri yakmasını ister. Ancak defterde yazanları çok merak eden Rasim, defteri okumak için Raif Efendi’den izin alır ve kaldığı kiralık odaya giderek zaman kaybetmeden siyah kaplı defteri okumaya koyulur. Romanın esas hikayesi buradan sonra başlar. Raif Efendi Havran’da sessiz sakin bir çocuk olarak hayatını sürdürür. I. Dünya Savaşı sonrası işgal güçlerinin Anadolu’yu işgal ettikleri dönemde İstanbul’a okumak için gider. Ancak babası Raif’in Almanya’ya gitmesini ve sabun üretimi ile ilgili her şeyi öğrenmesini ister. Okuduğu romanların etkisi ile büyüyen Raif, hayalini kurduğu Avrupa’ya gitmek için yakaladığı bu fırsatı hiç düşünmeden değerlendirir ve Almanya’ya gider. Burada bir pansiyona yerleşir ve babasının isteği üzerine sabun fabrikasında işe başlar. Sabun fabrikasındaki işine gün geçtikçe daha az gitmeye başlayan Raif, tüm gününü Almanya’nın farklı yerlerini gezerek geçirir. Yine böyle günlerden bir gün gazetede ilanını gördüğü sergiye gider. Bu sergi Raif’in hayatının dönüm noktası olacaktır. Bu sergide gördüğü bir tablodan çok etkilenir. Güzel bir kadının portresi olan bu tabloyu görmek için Raif her gün sergiye gider. Yine tabloyu seyrettiği bir gün yanına bir kadın gelerek Raif’e neden her gün tabloyu seyrettiğini sorar. Raif kadının yüzüne bakmadan tablodaki kadını annesine benzettiği yalanını söyler. Raif, bir arkadaşı ile gezerken sergide konuştuğu kadına denk gelir. Sonraki gün, kadını gördüğü yerde onu beklemeye başlar ve kadın geldiğinde onu takip eder. Kadının Atlantik adında bir gece kulübüne girdiğini görür. Raif, kadının arkasından gece kulübüne girer ve takip ettiği kadını sahnede görür. Kadın sahnede keman çalıp şarkı söyledikten sonra Raif’in masasına gelerek adının Maria Puder olduğunu ve sergideki resmin kendi portresi olduğunu söyler. Bu tanışma olayından sonra Raif ve Maria Puder arkadaş olurlar. Maria Puder, Raif’i en başından aralarında duygusal bir yakınlaşma olmayacağı konusunda uyarır. Ancak Raif için çok geçtir. Bu arkadaşlık süresince birçok kez buluşup park ve bahçelerde dolaşırlar. En sonunda Maria Puder’de Raif’e aşık olduğunu kabul eder. Bu ikilinin birlikteliği Türkiye’den gelen bir telgraf ile yarım kalır. Telgrafta Raif’in babasının öldüğü ve işlerin başına geçmesi gerektiği yazılıdır. Raif, Havran’a döner ve işleri düzene soktuktan sonra Maria’yı yanına aldırmayı planlar ve bir süre mektuplaşırlar. Ancak Maria’dan gelen mektupların arkası kesilir. Raif, Maria’dan hiçbir haber alamaz ve terk edildiği kanaatine varır. Eski, sessiz hayatına geri döner. Raif, yıllar sonra Maria Puder’in kuzeni ile karşılaşır. Kuzeninden Maria’nın yıllar önce öldüğünü ve yanındaki kız çocuğunun Maria’nın kızı olduğunu öğrenir. Raif, bu kız çocuğunun kendi kızı olduğunu anlasa da hiçbir şey yapmaz ve trenin arkasından kızının gidişini izler. Kürk Mantolu Madonna Romanının Kahramanları Kürk Mantolu Madonna romanında ilk olarak anlatılan kısımda Rasim ve Raif Efendi’nin yanı sıra Rasim’e iş veren Hamdi Bey, Raif Efendi’nin eşi Mihriye Hanım, kızları Necla ve Nurten, baldızı Ferhunde Hanım ve Ferhunde’nin eşi Nurettin yer alır. İkinci kısım yani esas hikaye ise Raif Efendi ve Maria Puder’i anlatır. Bu başlık altında gerekli gördüğümüz Rasim, Raif Efendi ve Maria Puder’i anlatacağız. Rasim Romanın esas hikayesini öğrenmemizi sağlayan Rasim’in, Hamdi Bey ile olan diyaloglarından gençliğinde şiir ve edebiyat ile yakından ilgili olduğunu fark ederiz. Raif Efendi’yi ilk gördüğünde çok etkilenir. Raif Efendi’nin yaşlı yüzünde birçok yaşanmışlık olduğunu düşünür ve bu düşüncesi Rasim’i Raif Efendi’yi tanımaya iter. Raif Efendi Sessiz, sakin, gerekmedikçe konuşmayan yaşlı bir tercüman. Tercümanlık yaptığı iş yerinden aldığı az bir maaşla kalabalık bir aileyi geçindirmeye çalışır. Ancak bu çabasına rağmen ailesi tarafından bile ezilir ve eleştirilir. Havran’da doğup büyüyen Raif Efendi, gençlik yıllarında da çok farklı biri değildir. Okuduğu romanlardan etkilenen ve bu romanlarda yazanlarla ilgili hayaller kurarak geçirdiği bir gençlikten sonra babasının onu Avrupa’ya gönderme teklini düşünmeden kabul eder. Çünkü okuduğu romanların çıkış yeridir Avrupa. Maria Puder Atlantik adlı gece kulübünde keman çalıp şarkı söyleyen, her anlamda güzel ve zeki bir kadındır. Çalıştığı iş dolayısıyla erkekler hakkında öğrendiği tek şey erkeklere güven olmayacağıdır. Kendini ne kadar zorlasa da hiçbir erkeği sevemez. Maria Puder’in bu ön yargılarını Raif Efendi kırarak kalbini kazanmayı başarır. Kürk Mantolu Madonna Romanında Mekan Kürk Mantolu Madonna romanında Rasim ve Raif Efendi’nin yaşadıkları Ankara’da; Rasim ve Raif Efendi’nin çalıştığı iş yeri, Raif Efendi’nin evi, Rasim’in kaldığı pansiyon Esas hikayenin anlatıldığı Almanya’da ise; Raif Efendi’nin kaldığı pansiyon, Maria Puder’in portresinin bulunduğu resim sergisi, Maria Puder’in evini romanda geçen olayların yaşandığı mekanlar olarak sıralayabiliriz. Kürk Mantolu Madonna Romanının Zaman Kürk Mantolu Madonna romanında zaman geçişleri geriye dönüktür. Ankara’da başlayan roman Rasim’in, siyah kaplı defteri okumaya başlaması ile geçmişe döner ve romanın esas hikayesini bize anlatır. Kürk Mantolu Madonna romanında esas konunun geçtiği yıllar Anadolu’nun işgal altında olduğu ve Kurtuluş Savaşı hazırlıklarının başladığı mütareke dönemine denk gelir. Kürk Mantolu Madonna Romanının Tahlili Kürk Mantolu Madonna romanında aşk, yalnızlık ve yabancılaşma temaları üzerinde durulur. Romana bakıldığında bir aşk romanı görüntüsü verse de roman içerisinde insanın nasıl yalnızlaştığı ve topluma karşı nasıl yabancılaştığı anlatılır. Romandaki Rasim, Raif Efendi ve Maria Puder karakterlerinin sanatçı yönleri düşünüldüğünde birbirleri arasında ortak bir bağ kurmak çok kolay olacaktır. Roman, Rasim’in üzerinden Raif Efendi gibi sıradan kendi halinde görünen bir insanın nasıl bu hale geldiğini ve topluma karşı yabancılaşıp yalnızlaştığını anlatır bize. Raif Efendi’nin yanı sıra Rasim ve Maria Puder karakterleri de kendi iç dünyalarında yalnızlığı ve yabancılaşmayı yaşarlar. Bu üç karakterde sanatçı olmalarının verdiği gözlem ve çözümleme yetenekleri ile toplumun genel görüşleri dışarısında kalmayı tercih ederek kendi içlerinde kendilerine ait yeni bir dünya düzeni bulunan bir felsefi görüş edinirler. Raif Efendi ve Maria Puder’in hayattaki arayışları doğru insan üzerinedir. Raif Efendi, önce hayal sonra bir resim ile devam eden arayışı Maria Puder ile somutlaştırır. Maria Puder ise erkeklerin kadınları sadece fiziksel ihtiyaçları için sevdiğini, aradığı erkeğin kadına sevmek dışında herhangi bir düşünce ile yaklaşmayacak biri olmasını gerektiğini düşünür. İki karakter aradıkları şeyi birbirlerinde bulur. Kürk Mantolu Madonna romanı anlatım olarak iki hikayeden oluşur. İlk hikaye Rasim’in Raif Efendi ile tanışması ve onu daha yakından tanımak istemesi, ikinci hikayede ise Raif Efendi’nin nasıl bu hale geldiğini anlatacak defterin Rasim tarafından okunması okuyucu ile buluşur. Kaynak
kürk mantolu madonna kısa özet